Bir varmış bir yokmuş.
Zamanın birinde “Kanadı Kırık Kuşlar Ormanı” adında bir orman varmış.
Bu ormanda ne kadar kanadı kırılmış kuş varsa birlikte ama umutsuzca yaşarmış.
Bu kuşlar uçamadıkları için tüm etçil kara hayvanlarına kolayca yem olurlarmış.
Bu ormanın yöneticisi seçimle işbaşına gelirmiş.
Ormanı “kanadı kırık akbaba” yönetirmiş.
Yaklaşan seçimlerde rakibi “kanadı kırık kartal”mış.
Kartalın seçimlerde çok uçuk vaatleri varmış.
Kimse merak etmesin, uçmayan kuş kalmayacak.
Yapay kanat, kanat tedavi merkezi, kanadı kırık kuş koruma merkezi vb. birçok proje sıralar ormanın umutsuz kanadı kırık kuşlarına umut olurmuş.
Nihayetinde seçim günü gelmiş çatmış.
Ormanının büyük çoğunluğunun oyunu alan kartal ormanın yeni başkanı olmuş.
Kutlamalar, tebriklerin ardından kartal hemen işe koyulmuş.
Ormanınn kanadı kırık ama beyni zehir gibi çalışan kuşlarını bir araya toplamış.
Hayalindeki projeleri hayata geçirmek için yardımlarına ihtiyacı olduğunu ve bunu başaracak birikimin ve zekânın bu ormanda yaşayan kanadı kırık kuşlarda olduğuna hepsini inandırmış.
Daha sonra altyapı çalışmaları ve en nihayetinde küçük çaplı atölyeler kurarak yapılan protez kanatlarla yakın mesafelere uçacak kanatlar yapılmış.
Protezi takılan kuşlar yakın mesafelerde uçmaya başlayınca, civar ormanlardan kendi ormanlarında olmayan malzemelerin tedariki için var gücüyle çalışmaya başlamış.
Bu malzemelerin katkısı ve edinilen tecrübelerle çok daha uzaklara uçuş yapılabilecek çok daha güzel yapay kanat tesisleri kurulmuş.
Artık Kanası Kırık Kuşlar Ormanında herkes özgürce uçabiliyor, ormanlarına yapılan saldırılara karşı güçlü bir savunma gösterebiliyor hatta karşı saldırılar yapabiliyorlarmış.
Bu kanat tesislerinin yanında kanat tamir fabrikaları, yedek parça imalathaneleri, kanat geliştirme merkezleri gibi daha birçok tesis sayesinde ormanda binlerce genç kanadı kırık kuş iş sahibi olmuş.
Ormanda üretilen kanatlar başka ormanlara da satılarak yüklü miktarda gelir geldiğinden bizim kanadı kırık kuşlar ormanının durumu iyiden iyiye düzelmiş.
Kanadı kırık kuşlar ormanı, artık her önüne gelenin av yapabileceği bir orman değilmiş.
Ormandaki kuşların kendine güveni gelmiş.
Bu güven sayesinde değişik teknolojik aletler de yapmaya başlamışlar.
Bu arada 2 yılda bir yapılan seçimlerde üst üste 5 defa kartal seçimi kazanmış.
Yine bir seçim zamanı gelmiş çatmış.
Doğal olarak kartal bu seçimde de adaymış.
En büyük rakibi her zaman olduğu gibi akbaba imiş.
Ancak tek başına hiçbir kanadı kırık kuşun kartaldan seçimi alamayacağı da aşikârmış.
Bu yüzden kartalın neredeyse tüm rakipleri kartala karşı birlik olmaya karar vermiş.
Bu grubun üyelerinin değişik vaatleri varmış
Grubun üyelerinin bir tanesi ormanın bölünmez bütünlüğünden yana iken diğeri ormanı bölelim biz ayrı bir orman kuralım diyormuş.
Başka bir grup üyesi hepimizin ortak yetkisi olsun birlikte ormanı yönetelim diyormuş.
Bir başkası kartal ne kadar iyi iş yaparsa yapsın biz onu alkışlamayız diyormuş.
Orman halkının büyük bir çoğunluğunun hem şaşkınlıkla karşıladığı hem de karşı çıktığı üyelerden birinin vaadi de ormandaki kanat tesislerinin kapatılmasıymış.
Orman günlerce bu konuyu konuşmuş.
Öyle ya bir kuşun varlık sebebi olan kanatlarına başka bir kuşun karşı çıkması inanılacak gibi değilmiş.
Bu kuşun kendini inkâr etmesi sayılırmış.
Kanatlarımız olmazsa ormanımızı, kendimizi nasıl savunuruz?
Bu nasıl bir vaattir diye şaşkınlık içindelermiş.
Ancak daha da şaşılacak durum ise, bu vaadin sahibinin ve içinde bulunduğu grubun peşinden giden, onları alkışlayan kuşların sayısının azımsanmayacak kadar çok olmasıymış.
Orman halkında bir değişiklik, heyecan arayışı varmış.
Bilhassa ormanın eski halini bilmeyen gençler bu ilginç vaatleri olan gruba fazlaca teveccüh gösteriyormuş.
Neticede seçim günü gelmiş çatmış.
Seçimler yapılmış, resmi olmayan sonuçlar açıklanmış.
Ne mi olmuş?
Kanadı kırık kuşlar ormanında uzun yazılar fazla okunmadığı için; yazıyı yazan onu da haftaya bırakmış J
Selam ve dua ile kalın sağlıcakla…
