Bugün, 1 Mayıs 2024 Çarşamba

Mehmet Ali AYDIN


KAZ

KAZ


 

Padişahın biri, tebdili kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. Padişah ihtiyarı selamlamış: 

“Selamünaleyküm ey piri fani…”

“Aleykümselam ey serdarı cihan.”

Padişah sormuş: “Altılarda ne yaptın?”

“Altıya altı katmayınca otuz ikiye yetmiyor…”

Padişah gene sormuş: “Geceleri kalkmadın mı?”

“Kalktık… Lakin ellere yaradı…”

Padişah gülmüş. “Bir kaz göndersem yolar mısın?”

“Emriniz olur.”

Padişahla baş veziri adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah baş vezire dönmüş:

“Ne konuştuğumuzu anladın mı?”

“Hayır Padişahım.”

Padişah sinirlenmiş.

“Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım.”

Korkuya kapılan baş vezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor.

“Ne konuştunuz siz padişahla, hiçbir şey anlamadım.” Adam baş veziri şöyle bir süzmüş:

“Kusura bakma ama senin bu sorunu cevaplamam için yüz altın alırım.”

Baş vezir yüz altın vermiş.

“Sen padişahı, serdarı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu.”

“Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi.”

Vezir kafasını kaşımış: “Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?”

Adam bu soruya cevap vermek için de yüz altın daha almış.

“Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun? Diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay değil, altı ay da çalışmazsak, yemek bulamıyoruz.” Dedim.

Vezir bir soru daha sormuş…

“Geceleri kalkmadın mı ne demek?”

Adam yüz altın daha almış.

“Çocukların yok mu? Diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim.”

Vezir gene kafasını sallamış.

“Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek?”

Adam gülmüş:

“Onu da sen bul artık” demiş.