2023 sezonu Fındık hasat mevsimi sona ermek üzere. Bazı yerlerde Fındık toplama sona ermiş olmakla beraber bazı yerlerde fındık hasadı hala devam etmektedir.
Hava şartlarının çok sıcak olması hem fındığı hem üreticiyi hem çalışan işçiyi etkilemiştir. Tabi bu arada hasat edilen fındığın rekolte düşüklüğünü unutmamak lazım.
Fındık toplayan fındık işçisinin geçen seneye oranla kendisine yüzde yüz, hatta yüzde yüzün üzerine zam yapması, buna paralel olarak fındık üreticisinin fındığına yapılan zammın yüzde ellinin altında kalması üreticiyi her zaman olduğu gibi zor durumda bırakmıştır.
Üreticinin yıl içindeki masrafları da üzerinde durulacak bir konu.... Durum böyle olunca üretici, işçi fiyatını, amele parasını ayrıca cebinden ödemek gibi zor bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Durum sahada bu şekilde gözükmektedir.
Gelecek fındık sezonu daha çetin geçeceğe benzemektedir. Kendisine yüzde yüz zam yapan fındık işçisi bu orandaki zam tadını bırakamayacak aynı zam oranı tadından vazgeçmeyecek, gelecek fındık hasat sezonunda da bu oranı göz önünde bulunduracaktır.
Buna mukabil, fındık üreticisinin gelecek sene ürününe yirmi liralık bir zam yapılıp iş tatlıya! Bağlanacaktır. Tavşan kaç! Tazı tut!...
Şu sıralar, kg başına Toprak Mahsulleri Ofisinin verdiği fiyat ile, serbest piyasanın arasındaki makas farkı ortalama on liradır.
Üretici, büyük bir ihtimalle önümüzdeki yıl içinde fındık bakımını, maliyet ve işçi ücretlerinin yüksek liğinden dolayı bahçesine gerekli önemi ve bakımı gösteremeyecek işi oluruna bırakacak gibi gözükmektedir.
Her yıl 1kg fındık karşılığı bir çorba parasına tekabül etmektedir. Bu durum bir türlü değişmemektedir. Yani bir kerede olsa 1kg fındık parası bir tık öne geçse.... Demek ki bu aritmetiği, matematiği yapanlar böyle ayarlamış!...
Bu sıkıntılı durumdan herkes şikayetçi mi?
Hayır! Şikayetçi olmayanlar da var. Onlar kimler?
Onlar şunlardır. Üretici olarak yanına gidip ;
-Ne olacak bu fiyatlar? Ne yapalım? Bekleyelim mi? diye sorulduğunda.
-Valla Abi! Biz de bilmiyoruz! Şu durum bi düzelsede biz de önümüzü görsek! diyen, üreticinin yanında onunla birlikte strese girip bu şekilde üreticiyi teselli edip önce gazını sonra fındığını alanlar şikayetçi değildir. Onlar işlerine kaldığı yerden devam ederler.
Başka kimler şikayetçi değildir. Vücuda yayılan Kılcal damarlar gibi farklı yerlerde olup, nihayetinde hep aynı merkeze hizmet eden, merkezin oluşturduğu kişiler şikayetçi değildir. Onlar şöyle şikayetçi olabilirler.
-Yahu yeterli kazanç ve kar elde edemiyoruz! Fındığın fiyatını şu seviyede tutalım, ayrıca ürünlerimi ze zam yapalım diyenler şikayetçi değildir.
Fındık konusunda, vatandaşın, üreticinin ezildiğini aldatıldığını, Avrupa standartlarına göre kg başına üreticiye az para verildiğini, falanca ülkenin, falanca şirketin gönlünün yapıldığını, onlara kapitülasyonlar sağladığını, bu konuyu araştırıp söyleyen basına yansıtan politikacılar var.
Bu iddialara karşısında hiç kimse "Hayır! Böyle bir şey yoktur! “ diye, bilimsel ve mantıklı bir açıklamada bulunmuyor!
Bunlardan hangisi doğru? Bilmek isteriz!
Ülkemiz son yıllarda gerek içeride gerek dışarıda atılımlar yapmıştır. Özellikle savunma sanayiinde yapılan atılımlar...
Uzak diyarlara satılan savunma araçları, yapılan yerli otomobil... Satın almak için sıraya geçen ülkeler... Sözümüzü uzak diyarlara duyurduk. Süper güçlere söz geçirmeye başladık.
Hatırı sayılan, oyun kuran, umutların bağlandığı bir ülke konumuna geldik.
Nasıl oluyorda, böyle bir konumda bulunan ülkemiz fındık ticareti ve borsası konusunda bir türlü oyun kuramıyor?... Bilmek isteriz!...
Yoksa bizim fındığımız tüm bu konuların üstünde aşılamaz büyük bir öneme mi sahip? Bilmek isteriz!... Bu bir çelişki değil midir?
Aşılamaz problemler çözülüyor ! Ama bir fındık problemi çözülemiyor ! Çok ilginç!