Sensiz geçen ilk dersimiz bugün
Bizim için hiç kolay olmayacak
Hepsinde de sen vardın
Geldiğinde belli eder
Gelmeyince özür dilerdin
Seni anlamaya çalışıyorum
Devirler gözümün önünden geçti
Hz. Adem’in oğullarından olsaydın
Kabil değil, Habil olmayı seçerdin
İlimde, irfanda, edepte en öne geçerdin
Hz. İbrahim döneminde olsaydın
O baltayı putlara vuran el olurdun
Her zaman ve her yerde
Bir sıkıntı varsa çare bulurdun
Küfrün karşısında kale gibi dururdun
Hz. Yakup devrinde bulunsan
Şüphesiz Yusuf’u sen olurdun
Kardeşlerin kuyuya atsa da
Açlıkta, kıtlıkta onları alır yanına
Darlıktan, yokluktan kurtarıp
Gözlerinde yaş, sofrasında aş
Doğruluk ve dürüstlükte baş olurdun
Hz. Musa devrinde gelseydin
Onu hiç yalnız bırakmaz
Firavun’a karşı yanında dururdun
O, Tur dağına giderken
Toplumun başına vekil kalır
Kardeşi, Harun’u sen olurdun
Kalanları kötülükten korurdun
Hz. Muhammet döneminde bulunsaydın
Şüphesiz en seçkin ashaplarından
Birisi olur en önde dururdun
Bedir’de, Uhud’da, Hendekte olur
Bize anlattığın doyumsuz lezzeti
Kaynağında bulurdun
Türkistan’da Hoca Ahmet Yesevî
Balkanlar’da Abdal Musa, Sarı Saltuk
Anadolu’da Mevlana, Yunus Emre
İstanbul fethedilirken
Koca Fatih’in yanında dururdun
İstiklal Harbinde bulunsan
Kastamonu Nasrullah, Çankırı Ulu
Ankara Hacı Bayram Camilerinde
Kürsülerin ateşli hatibi Akif olurdun
Köy köy dolaşır, tek tek konuşur
İstiklal ordusuna asker bulurdun
“Her nefis ölümü tadacak”
Allah’ın huzuruna varacak
Hasan Katipoğlu evvela çekmişti başı
Kendisi, kızı ve hayat arkadaşı
Halbuki ancak kırkına varmıştı yaşı
Musalla taşına konunca naşı
Kemal Sandıkçı kıldırır namazını
Yüce Hakka şöyle yapar niyazını
“Adam gibi adam” gönderiyoruz sana
Hem de nasıl? İçimiz yana yana
Rahmetinle muamele eyle Allah’ım ona”
Bu devirde geldin Hocamız oldun
Gönül sofranı meydana serdin
Gayen zenginlik, makam, şöhret değildi
O yüzden neslimize çok emek verdin
Yine hocalarımız olacak
Talebeler sınıfı dolduracak
Ama sen hep baş köşede duracaksın
Çünkü sen bizim için ana kucaksın
Gönlü bizle olan köklü ocaksın