Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Tevrat İŞLEYEN


KENDİNİ SORGULAMAK

KENDİNİ SORGULAMAK


Günümüz dünyasında insanlık âleminin en bariz sorunu sorgulama yapamamaktır. Hal böyle olunca sorgulama yeteneğini kaybetmiş bir beyin, tüm insanlık için, hatta tüm kâinat için zarardır. Çünkü hayat, sorgulayınca anlam kazanmaktadır. Sorgulamak, soru sormak ve var olmaktır. Yani bir işin nedenini, sebebini ve mantığını anlamaya çalışmaktır.

Sorgulamak, bir işin sonucunun neye, nereye ve kime yarayacağını öğrenmektir. Bir şeyi körü körüne değil, bilinçli olarak yapmaktır. Aklımıza ve kalbimize müracaat ederek, yapılanları onaylamak veya reddetmektir. Sorgulayan insan, önce evreni, kâinatı, sonra tüm mevcudatı sorgular. Daha da önemlisi de kendini sorgular.

İnsan olan her canlı kendine şu soruları sormak zorundadır. Ben kimim? Beni ve bu kâinatı kim yarattı, niçin yarattı? Nerden geliyorum? Bu dünyada ne işim var? Sorumluluklarım nelerdir? Nereye gidiyorum? Kendine bu ve benzeri soruları sormayan, bu soruların cevabını merak etmeyen, araştırmayan bir kişi canlıdır, ancak henüz tam anlamıyla insan olamamış demektir.

Hayatı anlamak ve anlamlandırabilmek için, bireyin kendini sorgulaması gerekir. Sorumluluk sahibi insan, kendini, hayatı, ölümü ve kâinatı ve kâinattaki tüm olayları sorgulamalıdır. Meselâ, Hz. İbrahim, insanların kendilerine hiçbir fayda ve zarar veremeyecek, sinek kendilerinden bir şey alsa onu bile geri alamayacak kadar aciz olan putlara niçin taptıklarını sorgulamış ve sonrada körü körüne onlara inanmamıştır.

“Babasına ve halkına, “Siz neye tapıyorsunuz?” demişti; “Allah’tan başka birtakım düzmece tanrılar mı edinmek istiyorsunuz?  Hz. İbrahim’in babası ve kavmi, kendi yonttukları putlara tapıyorlardı. Hz. İbrahim de, kavmini, akıllarını kullanmaya, sinek kendilerinden bir şey alsa onu bile geri alamayacak kadar aciz olan putlara niçin taptıklarını sorgulamaya davet etmiştir.

Hayatınızı sorgulayın. Ne amaçla yaşadığınızı sorgulayın. Aldığınız nefesin, ne kadar muhteşem bir şey olduğunu sorgulayın. Varlığınızın hikmetini sorgulayın. Yaşantınızın kalitesini sorgulayın. Yaratıcıya karşı şükrünüzü veya isyanınızı sorgulayın. Aklıselimle sorgulayın. Sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyin, tüm insanlık için, tüm kâinat için zarardır. Çünkü hayat, sorgulayınca anlam kazanmaktadır.

Net bir ifadeyle düşünme;  itaat et diyenlere değil; düşün, sor, sorgula, aklını kullan, kâinat kitabını oku ve ibret al, son kitabı ve son peygamberin mesajını, düşünerek, idrak ederek, sindirerek, anlamaya çalışarak oku, anlayarak yaşamaya çalış, kullara kul değil, sadece Allah’a kul ol ve mutlu ol diyenlere kulak vermektir.

Kaldı ki, soru sormadan bir insan hayatını düşünmek oldukça zor. Çünkü akıl ve iradenin olduğu her insan sorgulama yapar. Kendi kendine sorar, zihninde bazı kalıplara sığdırmaya çalışır, bazen eler, bazen araştırmalar yaparak üzerine eklemeler yapar. Ama illâ bir sorgulama durumu söz konusu olur. Nihayet insan soru sorarak mantıklı cevaplara ulaşır. Zaten Allah da kulundan sorgulama yapmasını ve o şekilde aklını iradesini kullanarak bir sonuca varmasını istemiyor mu?

Bu anlamda aslolan;  sorduğumuz sorulara cevap aramak ve zihnimizdeki soru işaretlerini ve anlamsız şüpheleri gidermektir.  Doğru olan yöntem de budur. Hayırlı Ramazanlar.