Bugün, 22 Haziran 2025 Pazar

Levent AKTAŞ


KEŞKE DEMEMEK ADINA…

KEŞKE DEMEMEK ADINA…


Hayat bu işte…

Şu koca fani dünyada 5 saniye sonra ne olacağı belli olmuyor… O yüzden bu hayatta sevdiklerimizi üzmemeliyiz… Onlara kırıcı sözler sarf etmemeliyiz… Sonra bin pişman oluyoruz… Keşke dersin... Keşke söylemeseydim… Keşke kırıp dökmeseydim…  Ama laf ağızdan çıkmıştır bir kere… Geri dönüşü olmaz… Bir lafı söylerken 10 kere düşünüp öyle konuşmalıyız... Çünkü kalp bir kere kırılınca daha onarılamıyor. Kırıldığında affettim desen de bazen affedilemiyor. O yüzden ne olursanız olun, eşin, dostun, arkadaşın, sırdaşın, yoldaşın, annen, baban, kardeşin, ablan, abin yani kısacası kim olursa olsun ağzınızdan çıkan cümleleri seçerek ve özenle dile getirin. Çünkü kırdığınız kalp Allah’ın sevdiği kulu da olabilir. Yani sen bir insanı kırdığında fark etmeden Allah’ın çok sevdiği bir insanın kalbini kırmış olabilirsin. Sevdiklerimizi, karşımızdaki ile hiçbir bağımız olmasa bile onun Allah’ın yarattığı bir kul olduğunu bilerek davranmak hepimize düşen çok büyük bir sorumluluk. O yüzden bazı şeyleri kaybetmeden değerini bilmek gerekir. İnsanlığımızı, kalbimizde ki merhamet duygumuzu, anlayışımızı, sevgimizi, kısacası Peygamber Efendimizin vefasını örnek almalı ve bizlerde vefamızı ve merhametimizi kaybetmemeliyiz. Ama çoğu zaman bir şeyleri kaybedince anlıyoruz. Neden kaybetmeden önce bilmiyoruz ki? Bu hayatta sevdiklerimize, çevremize değer kıymet vermezsek dünya yaşanmaz bir hale gelir… İyi olmak varken neden kötü olalım ki… İnsan hayatından keşkeleri ne zaman çıkarırsa işte o zaman çok mutlu olur… Keşke kelimesinin ilacı hayırlısı kelimesidir. Her keşke diyeceğimiz zaman onun yerine hayırlısı deyin bakın o zaman fazlasıyla mutlu olacaksınız.

Her anı elimizdekilerin kayıp gitmesini beklemeden, elimizdekilerin yok olmasına izin vermeden yaşamalıyız. Hayatta olacaklara ve olanlara “Keşke!” dememeniz dileğiyle…