Son seçimlerin en kısa değerlendirmesi; AK Parti 22 yıldır ilk defa ana muhalefet partisi konumuna düşmüştür. Zaten AK Parti yönetimi de bu gerçeği kabullenmiştir. Ben bu seçimlerin değerlendirilmesini Türkiye genelinde değilde, Ordu ölçeğinde yapmak istiyorum. Bilhassa Altınordu Belediyesinin yıllar sonra CHP’ye geçmesinin iyi tahlil edilmesi gerekiyor.
Öyle ya; AK Parti diğer ilçelerin nerede ise tümünde kazanırken, Ordu merkezde seçimi neden kaybetti? Seçimlerden sonra arkadaşlar ile hep bu sorunun cevabına odaklandık.
Anlatayım. Aslında bu seçimlerin kaybediliş sebebini hepimiz biliyorduk da, kafamızda hep “ acaba yanılıyor muyuz“ sorusu vardı. Perşembe günü bir grup arkadaş sohbetinde gündem yine seçim sonuçları idi. Sohbet neticesinde tespitlerimizin doğru olduğu tescillenince bu yazıyı yazma gereği duydum. Tescillenen yani; doğrulanan neydi derseniz; anlatayım.
Perşembe günkü sohbetimize devam ederken, daha önce iki dönem Belediye başkanlığı yapmış bir ağbimizi masamıza davet ettik. Aynen şunları anlattı:” Bir gün Altınordu Belediyesine gittim ve işim bittikden sonra asansöre yöneldim. Daha asansörü çağırmadan görevliler koşarak yanıma geldi ve bu asansör sadece başkan ve yardımcılarına ait. Siz buna değil, diğer asansöre binebilirsin dediler. Düşünebiliyor musunuz?; bu şehirde iki dönem belediye başkanlığı yapmış bir ağabeyimizin o belediyenin asansörünü kullanamıyor. Bu uygulamanın daha da korkunç tarafı; başkan ve yardımcılarının kod numaraları varmış. Onlar asansöre binmeden önce kod 1 veya kod 2 şeklinde anons yapılıyormuş. Görevli personeller iki taraflı dizilerek onları selamlıyorlarmış. Bu ne kibir, bu ne ego ? Daha fazla bir şey yazmaya gerek var mı?
Sadece kibir onda mı? Kimsenin yanına kibirden varılmıyor. Bütün bu olumsuzluklara bir de Altaş TV’nin yayın politikasındaki taraflı kamuoyu açıklamaları eklenince; olanlar oldu. Sadece bundan dolayı AK Parti Ordu merkezde büyük bir oy kaybı yaşadı.
Şimdi AK Parti için son bir çıkış yolu var. Ya bu hızlı oy kaybından kurtulma yolunu seçer, ya da ANAP gibi tarihe karışır. Çıkış yolu nedir derseniz; bütün teşkilatlar yenilenmeli ve bu parti KİBİR VE EGO’dan arındırılmalıdır. Bu partiye hiç bir katkısı olmayan ve sadece Tayyip Erdoğan’ın gücü ile bir yerlere gelen asalaklardan kurtarılmalıdır. İl yönetim kurulu üyesinin bile telefonuna cevap vermeyen il başkanı olur mu? Kendi belediye meclis üyesine randevu vermeyen belediye başkanı olur mu?
Bu şehirde hiç bir kimse hem siyaseti, hem ticareti dizayn etmemeli. Herkes haddini bilmeli. Bilmesse ne olurun cevabı 31 Mart’ta verildi zannediyorum.