Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Mehmet Ali AYDIN


KİMİNLE DÜŞÜP KALKIYORSUNUZ

KİMİNLE DÜŞÜP KALKIYORSUNUZ


İmam-ı Rabbani Hazretleri bir mektubunda şöyle bir olaydan bahseder:

“Bir keresinde hasta bir şahsın ziyaretine gitmiştim. Ölüme yaklaşmıştı. Haline teveccüh ettiğimde gördüm ki, kalbi şiddetli karanlıklar içinde. Her ne kadar bu karanlığın kalması için teveccüh ettiysem de hiç kalkmadı. Çokça teveccühten sonra malum oldu ki; bu karanlıklar, küfür ehlinden kendisine sirayet eden menfi hallerden kaynaklanmaktadır. Bu sıkıntıların menşei, küfür ekli ile dost geçinmiş olmasıdır.

Bundan sonra anladım ki; bu karanlıkların def’i için teveccüh etmek yerinde bir iş değil… Zira onun bu karanlıklardan temizlenmesi, Cehennem azabına kalmıştır ki, küfür ehliyle beraberliğin cezası budur.

Bu arada, şu dahi malum oldu ki; imandan bir zerre, onu ebedi Cehennem azabında kalmaktan kurtaracaktır. Bu da o miktar imanın bereketiyle olacaktır.

Daha sonra hatırıma; ‘Acaba bunun cenaze namazını kılmak caiz mi, değil mi?’ suali geldi. Bu da teveccühten sonra belli oldu ki, onun namazını kılmak yerinde olur. O Müslümanlar ki, iman varlığı ile beraber küfür ehlinin adetlerini icra ederler ve onların günlerine hürmet ederler… Onların yine de namazlarını kılmak gerekir. Onları küffar arasına katmak doğru olmaz…. İşin sonunda, onların ebedi azaptan kurtulmalarını ummak da yerinde olur.” (266. Mektup)

Yine Kur’an-ı Kerimde Yüce Rabbimiz bu konularda bizi şöyle uyarmaktadır:

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sadıklarla beraber olun!” Tevbe-119)

“Ayetlerimizle alay edenlerle karşılaştığında onlar başka söze geçinceye kadar kendilerinden uzaklaş. Eğer şeytan unutturur da onlarla oturursan, hatırladıktan sonra o zalim toplumla artık oturma.” (En’am-68)

Günümüzde en çok dikkat etmemiz gereken konuların başında kiminle oturup kalktığımızı, düşüp kalktığımıza bakmaktır. İyilikten iyilik, kötülükten de kötülük sirayet eder. Çöplükte gül olmadığı gibi, yanlış insanlardan doğru arkadaş olmaz.

Filozoflardan biri; “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” derken haksızda sayılmaz.

Müslümanın arkadaşı da gerçek manada İslam’ı yaşayan Müslüman olmalıdır. Günümüzde gençliğin içine düştüğü durum belli. Bunun nedeni de ailelerin vurdum duymazlığı ve çocuklarımızın arkadaş seçimidir ve bozuk eğitim sistemidir. “Saldım çayıra, Mevla kayıra” dönemi çoktan geçti. Çocuklarımız bizim nüfusumuza kayıtlı ama başkalarının sazını çalıyorsa sıkıntı var demektir.

Bizlere düşen ise önce kendimizi yetiştirerek geçek bir Müslüman gibi yaşamayı öğrenmek ve yaşamak, bu konuda çocuklarımıza örnek olmak ve onları de böyle yetiştirmektir. Yoksa ne kendi hesabımızı ne de onların hesabını veremeyiz. Tedbiri elden bırakırsan bizim açtığımız boşluğu dolduracak bir sürü şer güçlerin pusuda beklediğini unutmayalım.

Kalın sağlıcakla.