Laikliğin ne olduğu konusunda, bu kelime üzerinde zaman içinde çok sayıda tarif ve tanım yapılmıştır.
Laikliğin en meşhur tanımı, okullarda öğrenci iken öğrendiğimiz bir tanım, "Din ve devlet işlerinin birbirlerinden ayrılması" şeklinde olmuştur.
Ülkemizde en çok işittiğimiz, duyduğumuz, öğrendiğimiz, akılda kalan tarifi bu olmuştur. Laiklik ülkemiz anayasasında yerini almıştır.
Süreç içerisinde birçok kuruluş ve kişiler "laik" ve "Laiklik" kelimesini kendi damak tadına göre eğip bükmüşler, karşı tarafa baskı aracı olarak kullanmışlardır. Laikliğin kast etmediği, laiklikle alakası olmayan bir şeyi, bir durumu , laikliğin gereği olarak kabul ettirmiş, baskı kurmuş, bunda da başarılı da olmuşlardır.
Yıllar önce bir öğretmenimiz bize, Laikliğe aykırı diye Arabistan'a su satılmadığını, bu boşluğu İsveç in, gemilerle Arabistan'a buz dağları satarak doldurduğunu söylemiştir. Paralar İsveç'e, laiklik bize kalmıştır.
Bazı kişiler de, bazı kitaplarda laikliği şöyle tarif eder. "Kişinin davranışlarında dinin tesirinin olmaması" "Laik davranışlı kişi". Bu mantığa göre hapishanelerde bulunan kişiler hep laik davranışlı kişiledir. Bu kişiler suç işlerken davranışlarına dinlerinin tesiri olmamıştır.
Ülkemizde, insanlar arasında şöyle bir laiklik anlaşı vardır. "ülkemizde laiklik var, kimse kimsenin ibadetine karışamaz" Evet, kimse kimsenin ibadetine karışmıyor.... Camiye gidene "sen niye camiye gidiyorsun?" denilmediği gibi, camiye gitmeyene de "sen niçin camiye gitmiyorsun?" diye sorulmuyor..
Ülkemizdeki laiklik anlayışından biri de , dinin günah saydığı, insanlara zarar veren, onları koruma adına birtakım yasaklar koyan kuralları doğrultusunda hareket etmeme serbestliği vardır.
Ülkemiz anayasasıyla güvence altına alınan laiklik doğrultusunda hareket eden, laikliğin her türlü hazzından! istifade eden bir gurup var ki, laikçe yaşam sürdüğü halde, mevcut laiklik kendine yetmemiş olacak ki, "Laiklik" sloganları atmaktadır! daha fazla laiklik istemektedir!
Arkadaş! sen kendi laikliğini yaşa! Herkesin laikliği kendinedir! Eğer sen "laikçe" yaşıyorsan, görevini yapıyorsun demektir. Vatandaşın ekonomik sıkıntısını dert etmiyorsun da, laikliğini neden dert ediniyorsun?
Neden daha fazla laiklik istiyorsun? Mevcut laiklik sana yetmiyor mu?
Kendisi gibi hareket etmeyenlere, kendisi gibi olmayanlara, kendisi gibi düşünmeyenlere baskı
yapacak, hareketsiz bıracak, onlara hükmedecek de onun için....
