Hz. Süleyman zamanında, insanların geçtiği yollara konup rızıklarını arayan kuşlar, kendilerine zarar verecek kimselerden korkup kaçarlarmış.
Ancak bir defasında kuşun biri, "dini libaslı" bir kimse için:
-"Kıyafet itibariyle güvenli bir insan, ben de bir canlıyım, beni korur kollar" demiş.
Fakat o kimse kuşun kendisi hakkındaki düşüncesinin aksine kanat ve ayaklarını çiğneyip geçmiş.
Ayağı kırılan kuş, Hz Süleyman Peygamberin huzuruna çıkarak ilgili şahıstan şikâyetçi olmuş.
Dava sonucunda kuşa zarar veren kimseye kısas uygulanması istenmiş ve hüküm yerine getirilmek üzere karar verilmiş. Ancak mağdur kuş davaya itiraz etmiş ve demiş ki:
"-Efendim, bu kimseye kısas uygulanmasını istemiyorum. Yalnız üzerindeki dini kisvelerini alın ki, başkası da benim gibi aldanıp kolu kanadı ezilmesin." demiş.
Günümüzde de bu kıssa uyan o kadar çok örnek var ki, saymakla tükenmez. Üzerinde taşıdığı kisve neyi temsil ederse etsin o kisveyi çıkardığınızda altından çoğu beş para etmeyen insanlar ortaya dökülüyor.
Siyasette, ticarette, memuriyette vs.vs. her alanda etiketleri sayesinde adam yerine konan ama etiketi ya da apoleti sökülünce dımdızlak ortada kalan yığınlar var. Makam ve mevki sahibi iken insanlara tepeden bakan, “ben yaptım oldu” diyen, “ali kıran baş kesen” o kadar zavallı var ki elinde ki güç gidince yüzüne kimse bakmıyor.
İnsanların çapını anlamak için kıssamız da olduğu gibi üzerinde taşıdığı kisveyi çıkarıp insanlıkla ne kadar alakası var yok tespit etmek lazım. Birine makam ve mevki vermeden önce onun kapasite ve kalitesine bakmak gerekir.
Hani “Çingeneyi reis yapmışlar, önce anne ve babasını kesmiş” denir ya. Bizde de böyleleri maalesef her devrin adamı olmayı başaran tipler. Her devirde yaranmayı becerip koltuklarını korumayı başarıyorlar.
Siyasette bu çok daha belirgin “selamımı çakarım, liderim ne derse yaparım” diyenler yıllarca milletin sırtından inmez, lakin düzgün, halkın menfaat ve çıkarlarını gözetenler nedense bir dönem sonunda tarihe karışırlar.
Amirlerde siyasetle arayı ne kadar bulurlarsa koltuklarını o kadar korumayı başarır, aksi durumda çekileceği kızak hazırdır. Örnekleri çoğaltmaya gerek yok.
Ne zaman ki gücümüzü ahlakımızdan, insanlığımızdan, dürüstlüğümüzden ve namusumuzdan alırsak o zaman kisvenin bir önemi kalmayacak. Yoksa kisve ile kamufle olan kapasitesiz ve kalitesizlerin eline mahkum olacağız.
Görevini hakkıyla yapanlar bu tanımın dışındadır. Onlara asla bir sözümüz olamaz. Bizim sözümüz muhataplarınadır.
15 Temmuz 2023
Mehmet Ali AYDIN
