Değerli okurlar uzun zamandır yazılarıma ara vermek zorunda kaldım. Malum, emekli olmakla birlikte askerlikten sonra uzmanlaştığım eğitim ve öğrenim yoluyla da edindiğim mesleğim, Turizm sektöründeki işime davete icabet ederek geri döndüm. Eğer bir kişi Turizm sektöründe çalışıyor veya iş görüyorsa biliniz ki evinde yaşamıyordur. Dolayısıyla bizde tekrar bu yaştan sonra evimizi ara sıra görür olduk. Affınıza sığınarak hobi olarak yazdığım yazılarımı düzenli gönderemeyeceğim aşikârdır. Siz bu yazıyı okurken ben Erzurum'da olacağım ve aynı gün Kars'a geçeceğim. Biraz böyle devam edeceğiz. Neyse devam.
En son hangi başlıkta ve ne yazdığımı hatırlamadan devam edeyim. Ülkemiz de son bir buçuk ayda savunma sanayinde sevindirici o kadar çok müjdeli haberler aldık ki gerçekten inanılmaz buldum. Daha önceden yani 2-3 yıl önceki yazılarımın sonunu sürekli, “daha hızlı, daha çabuk, hemen!” kelimeleriyle noktalardım. Bunları yazarken iktidarı da eleştirmeye devam ettim. Elbette eleştireceğiz de öveceğiz de. Eleştirdiğim konularda değişen bir şey var mı? Yok. Partizanlık devam ettiği sürece ve Devletimizin yönetici kadrolarındaki liyakatsizlikler devam ettiği sürece eleştirmeye devam edeceğim. Devlet vesayet gücünü denetimler yoluyla kullanır. Denetimsizlikler devam ettiği sürece elbette devam edeceğim. Devletin bekasını ilgilendiren konuları asıl meseleler olarak gördüğümden yapısal sorunlara eğilmeye özen gösteriyorum. Bununla birlikte Savunma sanayindeki dudak uçuklatan sevindirici gelişmeleri gördükçe de Bekamızı ilgilendiren asıl ilerlemelerle geleceğe daha güvenle bakabiliyoruz. Gelelim Kıyım Konusuna Devam.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırı başlatmasıyla birlikte Avrupa’da cinnet hali hâkim olmuştu. Ukrayna’nın açıklamasına göre Savaşın başlamasından bu yana 10 aydan fazla oldu . 110 bin 170 Rus askeri öldü. Yaralananlar ile hastalanarak savaş dışı kalanları hesaplamak için bu sayıyı en az 3 ile çarpın. Ben diyeyim en az 300 bin, siz söyleyin 350 bin asker, Rus Ordusundan savaş dışı kalmıştır. Bir o kadarda Ukrayna Ordusunun kaybının olduğu tahmin edilmektedir. 10 ay içinde Ukrayna da ki savaşta kayıplar sivil kayıplarla birlikte en az 300 bin insan hayatını kaybetti. İşte bunun adına ben KIYIM diyorum.
Değerli okurlar savaşın biteceğini ümit ederek Dünya’nın normal hayata dönüşünü özleyerek bekleyeceğiz. Ancak bu savaşın bırakın bitmesini yayılma emarelerini göstermeye başladı. Belarus Ordusu bayağı zamandır hazırlanıyor. Kuzeyden tekrar her an saldırı gelebilir. Eğer Belarus saldırırsa, Polonya Ordusu da uzun zamandır hazırlanıyor. Onlarında savaşa dahil olması an meselesidir. Anlayacağınız savaş Avrupa’nın ortasına doğru yayılma emarelerini çok fazla güçlü buluyorum. Onlar savaşsın, bize hayat güzel mi? Hiç öyle değil. Geçenlerde bir konu ile ilgili seyahat planımı açıklarken ilaveten ekledim. “Eğer 3. Dünya savaşı çıkmazsa” Yunanistan için öngörülerim vardı. ABD’nin eyaleti haline dönüşen bu devlette Adalar Denizinde 12 mil konuşulmaya başlandı. Onlar istemiyor olsalar dahi bunu onlara yaptıracaklar. Hatta Mart ayı telaffuz ediliyor. O nedenle tarihler yaklaştıkça yazayım dedim.
Bu sayfalarda Tarihe Not Düşmek adına yazıyorum. Gelmekte olan yaklaşıyor. Proje belli!. Bu zamanda harcamak hiç akla uygun değildir. Mevcudu muhafaza edip Altınlarınızı koruyun derim. Benim yatırım yapabilecek varlığım olmadığından Köydeki mevcutları oluşturmaya devam ediyorum. Sağlığınıza dikkat etmeye devam edin. Kalın sağlıcakla.
