Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Abdullah ALTAŞ


KORONAVİRÜS VE CAMİİ

KORONAVİRÜS VE CAMİİ


Camiler malum olduğu üzere biz müslümanların ibadet yeridir. Allah'u Teala'nın evidir. Müslüman namaz kılmaya başlamadan önce elbisesinin temizliğine önem verir, abdestini alır, camiye gider.

          Orada Allah'u Teala'nın huzuruna durur. Gönlünü manevi kirlerden temizlemeye çalışır. Manevi olarak yıkanır. Gönlü mutlu bir şekilde oradan ayrılır. Camiler manevi olarak müslümanların sığındığı yerlerdir. Moral bulduğu mekanlardır. Allah'ın adının anıldığı yerlerdir. Her müslüman oraya gönül isteği ile girer. Camide bulunan müminler birbirlerine daima nezaketle davranır.

          Camide görevli olan kişiler aynı zamanda islam dininin tebliğcisidir. Tebliğcinin cemaatten daha  fazla bilgi ve erdem sahibi olması kaçınılmazdır.

          Bir tebliğcide aranan özellikler çok sayıdadır.

Cami görevlisi ve cemaat iletişimi, ilişkisi çok önem arz etmektedir. Cami görevlileri peygamberimizin tebliğ metodunu örnek almalı,

zorluklar karşısında peygamberimiz ne yapıyordu bunu pratiktede uygulamalıdır.

          Birgün peygamberimiz zamanında cahiliye araplarından birisi mescidin köşesine küçük abdestini bozar. Bunun üzerine peygamberimizin yanındakiler kızar. Peygamberimiz kızan kişilere "durun" der ve sakinleştirir. Peygamberimiz bir kova su getirtip  oranın temizlenmesini sağlayarak problemi çözmüş olur.

          Camilerimiz hassas mekanlarımızdır. Camilerde aksayacak, meydana gelecek herhangi bir problemi kimseyi küstürmeyecek şekilde çözen donanımlı din görevlisi olmalıdır.

Koronavirüsün olduğu şu günlerde camilerde sanki koronavirüsün sebebi camilermiş gibi camilerde önlemler abartılmaktadır.  Koronavirüs önlemleri sahil kenarlarında, eğlence ve kafe gibi yerlerde esnek hale getirilmekte, camilerimizde ise bire bir markaj halinde kovalamaca yapılmaktadır. Cemaatten biri her türlü şartı yerine getirdiği halde bir tanesi eksikse,  o civarda misafirse camiden çıkmaya zorlanmaktadır. Camiye gelen biri misafir de olabilir.  Bu misafir elinde seccade mi taşıyacak? O camide görevlilerin yedek seccadesi bulundurması gerekmez mi? Hatta  maske poşeti bulundurup "buyur amca" deyip birkaç kişinin gönlünü alamaz mı? Bu şekilde problemi çözmesi gerekmez mi? Ayıp değil mi bir cami görevlisinin,  peygamber temsilcisinin, camiye gelmiş bir insanı  suçlu yakalar konuma girip koşuşturmasına. Şu Sıralar böyle durumlara şahit oluyoruz.

Peygamber temsilcisi böyle mi olmalıdır?  Peygamber temsilcisi camiye cemaat çekeceğine, camiden adam çıkarma pozisyonuna giriyor. Allah akıl anlayış hidayet versin. Camiye  sen girersin, sen giremezsin görevi bu işin teşrifatçılığı cami görevlilerine verilmemelidir.

          Cami cemaati bilinçlidir, temizdir, vakit namazına özellikle  cuma namazına gelirken boy abdesti alır. Cami  cemaati anlayışıdır. Cami cemaati feraset sahibidir. Yanlışın ne olduğunu, neyin doğru olduğunu takdir eder. Ama şunu da görür: Cami görevlileri her türlü ihtimali göz önünde bulundurup, beş on tane seccade kenara bırakamazmıydı? Bunu da bilir de edebinden birşey demez. "Kolaylaştırın, güçleştirmeyin" hadisini konumu olan hiçbir müslüman da mı duymadı?

          Peygamberimiz "Mü'minin ferasetinden sakınınız" buyurmaktadır. Mü' min özellikle bu konuda yanlış düşünmez. Tecrübeli olan insanların fikirlerinden istifade edilmeli, kamuoyu vicdanına göre hareket edilmelidir. Problem meydana getirici değil, problem çözme hünerine sahip olmak lazım.

          Camiye Allah' ı anmaya gelmiş bir insana yardımcı olun, eften püften sebeplerle git seccadeni alıp gel demeyin, kimseyi küstürmeyin.

Allah korusun camiler cemaatsiz kalır. Allah'ı anmaya gelen insanları başınızın üzerine koyun..