Tevfik Fikret'in "Doksan Beşe Doğru" adını taşıyan şiiri şu dizelerle başlar:
"Bir devr-i şe'amet: yine çiğnendi yeminler
Çiğnendi, yazık, milletin ümmid-i bülendi
Kânun diye, topraklara sürüldü cebinler
Kânun diye, kânun diye, kanun tepelendi...
Bihude figanlar yine, bihude enînler."
*
Bugünü Türkiye'de de aynı feryadı/ tepelenme çığlığını gözlemlemek mümkün. Bu benzerlik, Tevfik Fikret zamanındakilerle bugünkü iktidar mekanizmalarının benzer (feodalist ve kapitalist) doğalarıyla ilgili olmalı. İki dönem arasındaki benzerlikler yanısıra, derin farklılıkların da bulunduğu açıktır. Çünkü, tüm dünyayı güdümü altına almış olan tekelci/ küreselci kapitalizmin Bugünkü maddî ve bilgisel imkanlarını, Fikret zamanındakilerle karşılaştırmak şöyle dursun; bugün olup bitenler, insan beyninin anlama yetisinin de çok ötesindedir.
Dünyada/ Türkiye'de, özellikle son otuz küsür yıldır olup bitenleri derinlemesine anlayabilmek, ancak çok boyutlu düşünmekle, yâni birkaç belirleyici faktörü aynı anda dikkate almakla mümkün olabilir.
Bunu denerken, bence, "küreselci kapitalizm" güdümlü, iç-içe geçmiş üç değişkeni aynı anda hesaba katmalıyız:
1. KÜRESELCİ, BÖLÜCÜ KAPİTALİZM, "çok kültürlü/ çok kimlikli toplum"/ "adem-i meŕkeziyetçilik" vb. diyerek, ulus devletlere karşı savaş açmıştır;
2. POSTMODERNCİ, AHLAKSIZ KAPİTALİZM, "Anything goes!" (her şey mümkün) diyerek tüm insanî/ ahlâkî ve etiksel değerlere karşı savaş açmıştır;
3. ZOMBİLEŞMİŞ, DİSTOPYACI KAPİTALİZM, "Tarihin Sonu"" (Francis Fukujama)/ "Büyük Anlatıların Sonu" (Jean-François Lyotard) diyerek, insanın kendi geleceğini/ insanî ütopyalarını/ umutlarını gerçekleştirme çabalarına karşı savaş açmıştır.
Bütün bu maddelerin özeti, Üst DerinÇete'nin has elemanları Klaus Schwab ve Yuval Noah Harari'nin (ki kendisi, Schwab'ın küreselci ve "sıfırlamacı" elemanlar devşiren okullarının mahsülüdür) ortaya attıkları şu konseptlerde saklıdır:
- "The great reset" (Büyük Sıfırlama): Klaus Schwab;
- "Homo Deus" (Tanrı(laşmış) İnsan) ve "Transhümanizma" (bilgisayarla, yapay zekayla kontrol edilen, güdümlü insan): Yuval Noah Harari.
*
Gelelim, başlıkta sorduğumuz soruya cevap aramaya:
İnsanlığın/ ulus devletlerin yüzyıllar boyunca şekillendirdiği değerleri ve kurumları imha etme ("SIFIRLAMA") peşindeki Küreselci, Postmodernci ve Zombici Çete'nin; bu insanlık dışı, ögenist ve faşizan çabalarını hangi faaliyetlerinde gözlemleyebiliyoruz?
- Aydınlanma'yı, laikliği, ulus devletlerin üniter varlığını imha etme çabaları;
- Aile kurumu'nu, kadın-erkek gerilimine ve çekimine dayanan cinsler yapısını çoğaltma ve sonunda yozlaştırma çabaları;
- Dinsel söylemleri, onlardaki ahlâkî ve etiksel değerleri ortadan kaldırma çabaları;
- İNSAN'ı, sürekli gözetlenebilen ve kontrol edilebilen bir ROBOTa dönüştürme çabaları...
KÖR NOKTA KÖŞESİ
Türkiye'de de hemen hemen her kurumun postmodernist "Her şey mümkün" ilkesizliğiyle ZOMBIleştirildiği bir dönemi yaşamıyor muyuz?
- MHP?!
- DİYANET?!
- AK PARTİ?!
- Y-CHP?!
- HUKUK/ YARGI?!
- EĞİTİM?!
- SAĞLIK?!
- EKONOMİ?!
- MEDYA?!
- "BAHİS?!"
Ve benzerleri...
