Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Mehmet Ali AYDIN


KUTSAL YOLCULUK-1

KUTSAL YOLCULUK-1


Ramazan ayında lüzumsuz işlerle uğraşmaktansa belki bazı kardeşlerimiz okur ve faydalanırlar ümidiyle, hem de zamanı değerlendirmek açışında daha önce Hac yolculuğu sırasında tutmuş olduğum günlükleri kayda geçerek paylaşayım istedim. Ramazan boyunca yazarak paylaşmayı umuyorum. Ama her şeyden önce ilgi ve alaka çekecek mi ona da bakacağım. İyi okumalar diliyorum. İnşallah faydalı olur gidecek olanlara rehber, gidemeyecek kardeşlerimize de az da olsa oraların havalarını teneffüs ettirecek bir paylaşım olur. (M. A. AYDIN)

----------------------------------

İnancımız gereği hali vakti yerinde olan her Müslümanın yapması gereken farz olan ibadetlerden ve İslam’ın beş şartından biri olan hac ibadetidir. Zengin olan yani hac için gereken şartları taşıyan her Müslüman ömründe bir kere de olsa hac ibadetini yapmakla mükelleftir.

Fakat günümüzde gerek dünyada gerekse İslam aleminde nüfusun hızla artması nedeniyle Hac ibadetine olan talebinde artmasına neden olmuştur. Mekânın sınırlı olması ve hacca talebinde yoğun olması nedeniyle birtakım tedbirlerin alınmasını zorunlu hale getirmiştir. Dinimizce kutsal sayılan toprakların, Mekke ve Medine şehirlerinin Suudi Arabistan sınırları içinde bulunması nedeniyle adı geçen devlet Hac organizasyonunu yerine getirmektedir. 

Belirli zaman diliminde milyonlarca hacı adayının bu topraklara gitmek istemesi ve buna da organizasyonun el vermemesi nedeniyle hac mevsimi geldiğinde birtakım kısıtlamalar ve uygulamalar gündeme gelmektedir. Bu yüzden Suudi hükümeti her yıl hacca gidecek hacı sayısını belirlemekte ve ülkelere nüfuslarına göre orantılı olarak kontenjan ayırmaktadır. Ülkemize de her yıl yaklaşık olarak 80-85 bin kontenjan verilmektedir. 

Kontenjanın sınırlı, müracaatın da sınırsız olması nedeniyle hacca gidecek olanları tespit edebilmek için ne yazık ki kuraya baş vurulmaktadır. Kura devam ettiği sürece ki edecektir; mevcut müracaatların hacca gitmesi için yeniden müracaatların kabul edilmemesi halinde bile tahminen 25 yıl gerekmektedir.

Bizde her Müslüman gibi o günün şartlarında hacca gidebilecek şartları taşıdığımız için 2009 yılında eşimle beraber baş vurumuzu yaptık. Nihayet on bir yılın sonunda 2020 yılında hac kuramız çıktı. Başvuru işlemlerimiz yaptık, ücretimizi ilgili bankaya yatırdık, pasaportlarımızı çıkardık ve artık yolculuğa çıkmayı bekliyoruz. 

Hani derler ya; “nasipsiz dayak bile yenmez” diye bizim de o yıl nasibimizde yokmuş ki hepimizin bildiği gibi corona virüs olayı patlak verdi ve dünyayı kasıp kavuran bu virüs ne yazık ki bizi evlerimize hasetti. Tehlikeli ve yayılan bir mikrop olunca bütün dünyada hayatı felç etti. Salgının ilk iki yılı hacca gitmek yasaklanınca o yıllar kimse gidemedi. Üçüncü yıl bu defa çok az sayıda insan gidebildi ve özellikle 65 yaş üstünü hiç kabul etmediler bu nedenle üç yıl beklemek zorunda kaldık. 

2020 yılında çıkan kuramızın sonucunda 2023 yılında yasaklar kalkınca 65 yaş üstünü öncelikle kura tabi olmadan gönderme kararı alınınca bize Gündoğmuş oldu. Böylece yazılışımızın 15. Yılında hacca gitmek için hazırlıklara başladık ama yazıldığımız yıldaki mali şartlarla gideceğimiz 2023 yılı şartları çok değişti. Riyalin değer kazanması, ayrıca gidiş fiyatlarının da yükselmesi çoğunun gitme mecburiyetini ortadan kaldırdı.

Fakat biz bir defa niyet etmiştik ve gereken bütçeyi oluşturduk ve gereken işlemleri yapmaya başladık. Diyanet İşleri Başkanlığının organizasyonu ile gitmeye karar verdik. Hacca götüren özel şirketler de vardı ama biz tercih etmedik. Ve Programa göre bizim “Kutsal Topraklara” yolculuğumuz 31 Mayıs 2023 Çarşamba günü başlayacaktı. 

Verilen bilgiler doğrultusunda yolculuğumuz Ordu-Giresun Havaalanından başlayacak direk uçuşla Medine’ye uçacaktık. Hareket saatimiz sabah 6,30 olarak bildirilmişti. Üç saat önceden hava alanında olacaktık. Daha sonra uçuş saatinin değiştiği saat 9.30 da havalanacağımız bildirildi ve bizde sabah saat 6.30 da havaalanına vardık. Ordudan hacca gidecek ilk kafile olmamız hasebiyle Müftülüğümüzün organize ettiği bir uğurlama programı icra edildi. Sonra bagajların teslimi, pasaport kontrolü ve bekleme salonu. Artık uçağımızın gelmesini, binmeyi ve hareket etmeyi bekliyoruz. Uzun süreli bekle olunca insanın canı sıkılmıyor da değil hani.

Nihayet uçağımız bir saatlik rötarın ardından saat 11.30 da havalandı. Artık “Kutsal Topraklara” doğru yola çıktık. Rotamız Malatya, Diyarbakır üzerinden Irak ve oradan da Suudi Arabistan toprakları ve nihayet Medine Havaalanına iniş. Üç buçuk saat süren bir yolculuktan sonra uçağımız havaalanına indi. Pasaport kontrolünden sonra bizi dışarda mihmandarlar bekliyorlardı. Onları refakatinde öğle namazını kılmak için mescide geçtik. 

Bizi alışık olmadığımız bir hava karşıladı. Uçaktan iner inmez etrafımızı çok sıcak bir hava sardı. Sanki hamama girmiş gibi olduk. Kapalı mekanların hepsinde klimalar harıl harıl çalışıyor, nispeten bir serinlik var ama dışarı çıktığınızda tekrar saunaya giriyorsunuz.

Bagajlarımız bu arada geldi ve bizleri kalacağımız otellere götürecek olan tahsisli otobüslerimize bindik ve kalacağımız otele doğru hareket ettik. Bizim kafile dört gruptan oluşuyordu ve sanıyorum görevlilerle birlikte 290 kişi kadar vardık. Otelimize ulaşıp yerleştiğimiz de saat 18.00 i bulmuştu. 

Bu arada Medine ile bizim ülkemiz arasında saat dilimi aynı olunca saat farkı yoktu. Yani saatlerimizin ayarları ile oynamak zorunda kalmadık. Otelimize yerleştiğimizde ikindi namazı olmuştu ve namazımızı otelimizde odamızda kıldık.