Bugün, 12 Aralık 2024 Perşembe

Hüsnü YÜCEL


KUYRUK ACISI!

KUYRUK ACISI!


 

Zamanın birinde, bir oduncu ormanda odun keserken çalı arasında bir yılana rastlamış.

Elindeki baltayla yılanın kafasını koparmak üzereyken bir an göz göze gelmişler. Yaradana olan aşkı yaratılana yansımış ve yılanın kafasını koparmaya kıyamamış.

Yılanda duygulanmış ve dile gelmiş: " Ey insan oğlu, sen benim hayatımı bağışladın bende sana bunun karşılığın da bir iyilik edeceğim demiş.

Bir kör kuyuya dalmış ve kaybolmuş. Biraz sonra ağzında bir altın lira ile dönmüş ve " Bundan böyle ömür boyu sana her gün bir altın lira vereceğim" demiş.

Oduncu altını bozdurmuş ve evinde o gün şenlik olmuş.Ailesi dahil hiç kimseye olanı biteni anlatmamış. Herkes sadece oduncunun çok çalışıtığı için durumunun düzeldiğini zannetmiş. Oduncu yıllar boyu hergün o kör kuyunun başına gitmiş, yılan ile buluşmuş ve altını almış.

Bir gün oduncu ağır hastalanmış. Kuyunun başına gidemez olmuş. Bir kaç gün geçince bolluğa alışmış evinde darlık başlamış. Oduncu oğlunu yanına çağırmış ve yılanın sırrını anlatmış. " Kör kuyunun başına git ve oğlum olduğunu söyle; yılan sana altın verecek " demiş! Oğlu inanamamış ama gitmiş.

Yılan önce saklanmış, sonra ortaya çıkmış. Onun oduncunun oğlu olduğuna iyice kanaat getirdikten sonra kuyuya inip bir altın getirmiş. Oğlan önce inanmadığı hikayenin gerçek olduğunu görünce hırsa kapılmış ve " Kimbilir daha ne kadar altın var kuyunun içinde!" diye düşünmüş.

Hırsla yılanı öldürmek için bir hamle yapmış fakat ıskalamış. Ama yılanın kuyruğunu koparmış. Yılanda can havliyle dönüp oğlanı sokmuş ve öldürmüş. Akşam yaklaşıpta oğlu eve gelmeyince oduncu telaşlanmış. Hasta yatağından zorla sürünerek bile olsa kalkmış. O kör kuyunun başına gitmiş ki ne görsün. Oğlu yerde sere serpe, boylu boyunca cansız yatıyor. Yılanda o anda görünmüş; kuyruğu yok ve kanlar içinde. Oduncu durumu anlamış ve çok üzülmüş. Canının parçası oğlu yerde cansız, yılalardır veli nimeti olan yılanda yaralı." Hatalı olan oğlum olmalı" demiş ve yılandan özür dilemiş. " Tekrar dost olalım" demiş. Yılan ise acı acı gülümsemiş: "Çok isterdim ama sende bu evlat acısı, bende bu kuyruk acısı varken biz artık dost olamayız!" demiş.