Saf, masum, paylaşımcı, doğal, her türlü zorluğa rağmen hiçbir olumsuz durumu anlamayan ya da anlamaya çalışmayan bir varlıktır çocuklar…
Çocukluk hayatın en özel, en güzel dönemi. Kaygısız, kedersiz tek derdinin oyun olduğu karnının bile acıkmadığı zamanlar. İyi bir kişiliğin güzel bir geleceğin temellerinin atıldığı insan hayatının belki de en önemli bölümüdür çocukluk.
Mucizeden doğan bir ruha sahip olmak demek; sevgiye, aşka, inanmaya inanmak demek; ellerin uzanıp kulağına fısıldayabileceği kadar küçük olmak; balkabaklarını at arabalarına, fareleri atlara, düşkünlüğü yüceliğe, hiçliği her şeye dönüştürebilmek demek, zira her çocuk ruhunda kendi iyilik meleğini taşır; çocuk olmak bir fındık kabuğunda yaşayıp kendini sonsuz uzayın kralı saymaktır.
Bulutlara bakıp onların üstünde zıplamayı ya da pamuk şeker gibi onlardan kopartıp yemeyi, gökyüzüne baktığınızda ayın ucunda oturup bacaklarınızı sallamayı düşünmek gibi çocuklar daima yaratıcı fikirlere sahip, her şeyi daha güzel gören ve anı keyifli hale getiren dünyanın en masum varlıklarıdır. Çocuklar az şey bilir belki ama o bildikleriyle yarattıkları müthiş bir dünya vardır. Hırstan uzak, tertemiz ve masumiyetle doludurlar…
Umuttur çocuk olmak, hep bir umut. Geleceği düşünmez ama alacağı arabanın veya bir oyunun hayalini kurar, buna inanır ve iyi bir çocuk olursa bunun hemen gerçekleşeceğini düşünür. Öyle de olur sonucunda.
Çocukların gözünden hayat; aslında her zaman daha temiz, daha masum yani daha güzel bir dünya, kötülükten uzak, hırslardan uzak insanın özünü ortaya koyan bir dünya… Kısa ve öz masumiyettir çocuk olmak…
Hepimizin çocuklar kadar masum olduğu bir dünya temennisiyle…
Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle… Hoşçakalın…