Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Kemal MENCELOĞLU


MEZAR

MEZAR


Nereden geliyor hayat ırmağı?

Zifiri karanlık akış nereye?

Anne olmaz bana mezar kucağı,

Gözlerde dehşet var bakış nereye?

 

Bir kuyu kazmışlar derin mi derin,

Oyunu mu bilmem bana kaderin,

Huzur bulmaz ise gönül orada?

Çıkışı da yokmuş nere giderim?

 

Kimler girmedi ki senin içine?

Hâlâ diyorsun ki “yok mudur” yine?

Cümle yaşayanlar gelecek sana,

Acaba sarar mı  sımsıcak sine?

 

Kabirde de hayat varmış diyorlar,

Bilmem ki orada ne içip yiyorlar?

Bu küçücük evde iskan edenler,

Ezelden ebede seyrediyorlar.

 

Beyler de, paşalar da hep sana gelir,

Girerken oraya çok hesap verir,

Meleklere verdiği cevaba göre,

Sonunda gideceği yerini bilir.

 

Münker-Nekir gelip sual sorunca,

İzlersin bedeni boylu boyunca,

Yardım et Allahım umarın senden,

Yakınlarım beni kabre koyunca.

 

Ey mezar! Ne kadar sırlı bir yersin,

Kimseyi bırakmaz “hep bana” dersin,

Hor bakma bedene sana gelince,

Hak cümle kuluna hidayet versin.

 

Durmadan dünyada kavga edenler,

Kabirde yan yana bakın bedenler,

Kula ibret olmalıyken haliniz,

Bulurlar kavga için farklı nedenler.

 

Zengini fakiri hep bir arada,

Milyonlarca insan bekler sırada,

Dost düşman herkesi aldın içine,

Ne ağa var ne de paşa burada.

 

“Cehennem çukuru, cennet bahçesi”

Bilir miyim benim için hangisi?

Akıbeti Mevlam hayır eylesin,

İman da kuluna Allah vergisi.

 

Zararlı şeylerden koru ki beni,

Ana kucağı gibi sar sen bedeni,

Sonsuz yolculukta kundak ol bize,

Elbette her şeyin vardır nedeni.

 

Biz, ana rahminden geldik pazara,

Sade bir kefenle indik mezara,

Hayatmış, ömürmüş hepsi bu kadar,

Sakın küsme yazdı diye yazara,

Dürüst yaşa, gelmeyesin nazara.