Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Dr. Abdurrahman TOMAKİN


MİDE KANAMASINDA TEŞHİS


Devam...

-Hikaye: teşhis için kıymetlidir. Son zamanlarda karın ağrısı olması, siyah kahve telvesi şeklinde kusma, büyük abdestin siyah gelmesi önemlidir.

-Fizik muayene:

Tansiyonun düşük alınabilir. Nabız hızlıdır, cilt soğuk ve nemlidir.

Neden karaciğer sirozu ise buna ait bulgular görülebilir.

Tansiyon ve nabız ilişkisinden kanamanın şiddeti hakkında bilgi edinmek mümkündür.

Genel bir kural olarak; büyük tansiyon 100 mmHg’dan düşük ve nabız hızı dakikada 100’den fazla ise volüm kaybı %20’den fazla demektir. Tilt testinin pozitif olması ki nabız ayağa kalınca yatar pozisyonundaki nabız sayısından %20 yüksek olması yine %20’den fazla volüm kaybına işaret eder.

 

LABORATUVAR BULGULARI

-hemogram çok önemlidir. hematokrit değeri, kan kaybını doğru olarak yansıtmayabilir ve anlamlı bir düşme göstermeyebilir. Çünkü kanama ile hem kan elemanları hem de plazma kaybı olmuş, hemokonsantrasyon gelişmiştir. İntravasküler yatağın dışardan verilen sıvılarla doldurulması ve gerekli volüm replasmanı yapıldıktan sonra hemodilüsyon meydana gelir, hematokrit düşer; bu süreç 24-72 saat içinde meydana gelir.

Ayrıca, transferrin satürasyonu ve ferritin düzeyleri de düşüktür. Hematokrit değerinin çok düşük olması, kanama dışı anemi nedenlerini de akla getirmelidir.

Lökopeni, trombositopeni ve hipersplenizm bulgusu olup, karaciğer sirozuna bağlı portal hipertansiyona bağlı kanamaları akla getirir.

Yine biyokimya çalışması yapılmalıdır ki hem kanamanın nedenleri hakkında bilgi verir hem de tedavinin takibini mümkün kılar.

Ayrıca ek bir başka hastalığın olup  olmadığı belirlemek için uygun tahliller planlamlıdır.

 

KANAMA YERİNİN BELİRLENMESİ

-Endoskopi: mide kanamalarının teşhisinde “altın standart”dır.

-Anjiografi: özellikle alt G İK, 0,5-2 ml/dk kanamayı saptayabilir.

- Technisyum – red cell scan: Saptanması zor kanamalarda oldukça duyarlı – 0,1 ml/dk kanamaların teşhis ve tedavisinde kullanılan tanı yöntemleridir.

Endoskopik tetkik imkanı olmayan yerlerde kanamanın etyolojisini-sebeplerini araştırmak için baryumla yapılan radyolojik inceleme yardımcı olabilir. Ancak endoskopinin tanı koyma olasılığı %90'ın üzerinde iken, radyolojik incelemede %60 civarındadır.

Sintigrafi ve anjiyografi; kanamanın çok şiddetli olduğu ve endoskopik görüntüyü engellediği olgularda uygulanabilir. Dakikada 0.5 mL'den fazla kanamanın olduğu durumlarda Tc99 sülfür kolloid veya Tc99 perteknetat ile işaretlenmiş eritrositler ile yapılan sintigrafik tetkikte kanama odağı belirlenebilir. Batın bilgisayarlı tomografi (BT) ise, diğer kanama nedenlerinin dışlandığı ve aortoenterik fistül düşünülen hastalarda akla gelmelidir.

       Devam Edeck...