Belki sizler hatırlamazsınız ama tarihler ve arşivler yalan söylemez ve bir gün söylediklerinizi suratınıza çarparlar.. Son günlerde helalleşmekten bahseden zatı muhteremin sayın Cumhurbaşkanımızın pandemi döneminde esnafın durumuna karşı onlardan helallik dilediğinde helallikten ne anladığı kendi sözleri ile aşağıda açıklamış;
"Bırak kardeşim sen helalleşmeyi!.. Neyin helalleşmesi?.. Helalleşme olayı sadece ve sadece insanları avutmak amacıyla veya insanların inançları veya duygularını sömürmek amacıyla... Onların yaşadıkları sıkıntıları nasıl unutturabiliriz, öyle bir çaba... Bu beyhude bir çabadır... Biz hakkımızı helal etmiyoruz!" (Kemal Kılıçdaroğlu)
Şimdide utanmadan helalleşmekten bahsediyor. Bunlar değme sahtekarlara bile sahtekarlığı tersinden okuturlar.
Benimle nasıl helalleşmeyi düşünüyorsunuz? Mesleğinin henüz başında 1979 yılı Mayıs ayında hiçbir gerekçe yokken beni çalışamayacağım bir ilçeye sürerek göreve başlamadan müstafi duruma düşüp ve yedi ay boşta gezmeme neden olan Bülent Ecevit'e olan hakkımı nasıl helal ettireceksiniz.
Hani hatırlarsınız on bir şerefli(!) milletvekili vardı ya şereflerini birer bakanlığa satıp Ecevit'le hükümet kuranların yaptığı hainliği nasıl helal ettireceksiniz.
Sana inanan senin gibi olsun.