Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Mehmet Ali AYDIN


MÜNBİT TOPRAKLAR

(Her türlü hain yetişir)


Bir memlekette adalet yok, sadece hukuk varsa ve o hukuk keyfi uygulanıyorsa orada huzurun, güvenliğin ve barışın sadece adı vardır. Ne yazık ki ülkemizde hukuk var ama adalet yok. Bu nedenle gücüne, kendine ve arkasındaki güce güvenenler her türlü hukuksuzluğu ve adaletsizliği fütursuzca yapabiliyor.

Ülkenin adaletini sağlayan hukuk kuralları başka ülkelerden tercüme ile ithal edilirse; uygulamada pek çok problemin çıkması da kaçınılmaz oluyor. Açlığını gidermek için zorunlu olarak ekmek çalana yıllar boyu hapis cezası veren mahkemeler, devleti soyup soğana çeviren hainleri de ön kapıdan alıp arka kapıdan salıveriyor.

Darbe yapanlara brifing veren hukuk adamları, darbe yapılanlara acımasızca davranarak onları her türlü cezaya çarptırıyor, hatta idam edebiliyorsa o adaleti tesis eden adamlar güçlünün yanında, güçsüzü eziyorsa orada adalet yoktur, sadece hâkim ve savcıların keyfine göre güçlüyü koruyan ama güçsüzü ezen bir adaletten söz edilemez.

Siyasetle uğraşanlar, kendi ikballeri uğruna apoletlilere selam çakıyorsa o ülkede darbeler kaçınılmaz olur ve destek buldukça da apoletliler keyifleri icabı istedikleri zaman bildiri yayınlar, “şartlar olgunlaşınca” da istedikleri gibi ihtilal yapar ve demokrasiyi askıya alırlar. Onlara bu cesareti veren de basiretsiz politikacılardır.

Ülkemiz Osmanlı’nın son dönemlerinden başlayarak 15 Temmuz’a kadar defalarca bu tür darbe ve muhtıralarla karşılaşmış ve her defasında darbeciler hukukun önünde hesap vermeden paçalarını kurtarmışlardır. Ya da 15 Temmuz’u gerçekleştiren Hainler gibi eften püften cezalarla hapishanelerde kendilerini millete baktırmışlardır.

Bir memlekette en kötüsü adalete olan güvenin kaybolmasıdır ki ne yazık ki ülkemizde en güvenilmez müesseslerden biri de adalet müessesidir. Verdiği hukuki kararlarda bir türlü standardı tutturamayan ve kişilere göre hüküm veren bir adalet sistemi ülkedeki güven ortamının bir numaralı düşmanıdır. Adaletsiz adalet nedeniyle insanlar haklarını kendileri tesis etmeye Kalkınca garabet bir durum ortaya çıkmaktadır.

En son olarak gündemi meşgul eden olayı hepimiz biliyoruz, çoğu prostatlı 104 emekli amiral akşamdan gördükleri bir hayal ile gece yarısı bir bildiri hazırlayarak birden gündemi değiştirip darbe çığırtkanlığını yeniden gündemimize soktular. Akılları sıra birilerinin maşalığına soyunup, aldıkları ikramiye, maaş ve hizmetler mideleri oturup hazımsızlık çekmeye başlayınca birden darbe yumurtası yumurtladılar.

Ne yazık ki bazı siyasiler buna şiddetle karşı çıkarken bazıları da belki darbe olurda bize iktidar yolu açılır diye bekleme moduna geçtiler. Bildiriyi sulandırarak gündemden düşürme basiretsizliğine soyundular. Ama bu millet artık darbelere karşı şerbetli, bunu unuttular.

Soysuzun biri darbe artığı beyinsiz de gündeme başka bir cevher yumurtlayarak düştü. Rahmetli anamın deyimi ile “adı batasıca” iktidarı kastederek hezeyanını şöyle kusuyor: “Ben o mahkemede onların yargılanmalarını göreceğim. Bütün bu yargılanmaları TRT ekranlarından canlı vereceğiz.” diyor.

Şimdi ben buna; ahlaksız, namussuz, şerefsiz, vatan haini dediğimde bana arkadaşlarım güceniyor.