Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Hüsnü YÜCEL


MÜTEVAZİLİKTEN ŞAŞMAYALIM

MÜTEVAZİLİKTEN ŞAŞMAYALIM


 

Albert Einstein, Japonya'ya gitmişti. Otelde kalıyordu ve otel çalışanına bahşiş vermek istedi ancak, Japonya'da bahşiş kültürü yoktu. Bahşiş vermeyi bazen hakaret gibi kabul ederlerdi.

Emekçi de,  "Bu işimin bir parçası, ben maaşımı alıyorum" dedi ve bahşişi kabul etmedi.

Einstein bunu bilmiyordu.

O günde Nobel ödülü alacağını öğrenmişti ve görevliye, " Sevincimi paylaşmak istiyorum, bahşişi kabul etmiyorsunuz ama müsaade ederseniz size bir hatıra vereyim" dedi.

Otel odasındaki kağıt ve kalemi aldı bir not yazdı.

Albert Einstein diye imzaladı.

Japon emekçi bu notu ömrünün sonuna kadar sakladı.

Öldükten sonra torunu, açık artırmaya çıkardı ve o notu 2017 yılında bir milyon 600 bin dolara sattı.

Einstein Tokyo Imperial Hotelinde, o kağıda şu cümleyi yazmıştı;

"Mütevazı bir hayat, şuursuz bir başarı peşinde koşulan huzursuz bir hayata göre daha çok mutluluk verir."

Bu cümleyi gerçekten anlamanın edebi, 1.600.000 dolardan daha yüksektir. Mütevazi olmak, mütevazi yaşamak; kulağa  ne hoş geliyor değil mi? Mütevazi olmak aynı zamanda merhametli olmaktır, paylaşımcı olmaktır. Günümüzün en önemli hastalığı “ EL ALEM NE DER HASTALIĞIDIR.” Sanki biz el alem için yaşıyormuşuz gibi. Bu hastalığa tutulanlar normal yaşantının dışına çıkarak her şeyi abartmaya başlar ve arkasından sadece “ DESİNLER” için yaşamaya başlarlar. Desinler için değil de , iyi insan olmak, hayırsever olmak, hoşgörülü olmak gibi güzel değerlerimizi kaybetmeyelim.

Ne olur MÜTEVAZİ OLALIM.