Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Tevrat İŞLEYEN


MUTLU YAŞAMIN ŞİFRELERİ

MUTLU YAŞAMIN ŞİFRELERİ


Mensubu olmakla iftihar duyduğumuz Yüce dinimiz İslâmiyet’in amaçlarından biride,  Kuran ve sünnetle bizlere gösterilen ilkelere riayet ederek hem bu dünya hayatımızı,  hem de ahiret hayatımızı güçlendirmek için çalışmamızı sağlamaktır.

 İnsanın her iki dünyada da saadet ve selametini, huzur ve güvenini temin edeceği en güvenilir ve en korunaklı sığınma yeri ailedir. Aile toplumun temeli, yapı taşı ve tespihlerdeki imame gibidir. Tespihin tanelerini bir arada tutan imame koptuğunda boncuklar nasıl dağılıp tarumar olursa düzenli bir aile olmadığında da toplum öylece yok olur gider.

Toplumda huzur ve mutluluğu sağlam bir temele oturtmak istiyorsak işe önce aileden başlamalı ve ailelerde huzur ve mutluluğu temin etmeye çalışmalıyız. Aile içerisinde mutluluğumuzu bozacak, hayatımızı zehir edecek, yuvamızı zindana çevirecek, adeta yaşanılmaz, hale getirecek  bir çok şey vardır. Buna karşılık mutluluğumuzu sağlayacak, aile yuvamızı cennete çevirecek güzel şeyler de vardır. Yeter ki eşler bunun bilincinde olsunlar ve aile mutluluğunu bozacak kötü tutum ve davranışlardan sakınsınlar, kendilerini mutlu edecek güzel tutum ve davranışlara yönelsinler.

Aile yaşamında aslolan devamlılıktır. Devamlılığı sağlamak içinde lüksten ve israftan kaçınmak temel ilke olmalıdır. Lüks ve israf ailede huzuru bozan yegane sebeplerden biri veya birkaçı da değildir. Başkaları ne düşünür bilemem ama bana göre aile ortamnda huzurun, mutluluğun, saadetin ve ongunluğun özü, iman, inanç, bağlılık, doğruluk, dürüstlük, liyakat  ve sadakattir.

 Günümüzde bu temel ilkeler göz ardı edilerek medyanın ve toplumun dayatmaları galip gelmektedir. Kaldı ki insanın imkânları sınırlı, medyanın dayattığı bilumum ihtiyaçlar ise sınırsızdır. Günümüzde ihtiyaç olmayan şeyleri temel ihtiyaçmış gibi gösteren yayınlara dikkat edilmelidir.

 İhtiyaç olduğunu düşündüğümüz şeylerin birçoğunun aslında ihtiyaç değil, istek olduğunu görürüz. Halbuki yaşantımız gerçek, bize takdim edilmek istenen dayatmalar ise hayalden öte bir şey değildir. Bu anlamda ayağımızı yorganımıza göre uzatmalı, gereksiz harcama ve borçlanmalara girmemeliyiz. Borçlu ve sorumluluk sahibi bir insan asla psikolojik olarak huzurlu olamaz. Hal böyle olunca da aile içerisinde tatsızlıkların yaşanması kaçınılmaz hale gelmektedir.

Aile ortamında huzurun en önemli ayağını teşkil eden bir diğer hususta anne ve babanın arasındaki sevgi, saygı, sadakat ve karşılıklı muhabbettir. Bu muhabbet bağı ne derece güçlü olursa ailede yetişen çocuklarda o oranda toplumla barışık huzurlu ve mutlu bireyler olarak yetişir.

Aile içerisinde mutluluğu tesis edecek hususlardan biri de eşlerin nankör olmamalarıdır. Gerek erkek ve gerekse kadın nankörlük duygusundan arınmalı, eşinin kendisine yaptığı iyilikleri unutup daima kötülükleri gündeme getirmemeli,  aksine kötülükleri unutup daima iyiliklerini hatırlamalıdır. Yani eşler ilişkilerinde empati mekanizmasını çok iyi işletmelidirler.

Özetle ifade etmek gerekirse, hayatımızın her safhasında elimize geçmeyecek afaki şeylerin hayalini kurup onların peşinden sürüklenip gitmektense, elimizde bulunan imkânları en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Olmayacak şeyleri temenni etmek haset ve kin duygularını beslemektedir. Eşimiz bizim hayat arkadaşımız, aynı yastığı paylaştığımız, dert ortağımız olan tek insandır. Hayatı beraberce huzurlu geçirmek için aile hayatımızda olmayacak şeyleri temenni edip huzurumuzu kaçırmak ve bu sebeple birbirimizin hatalarını ön plana çıkartmak yerine, birbirimize hayrı ve güzelliği tavsiye etmemiz gerekir. Yüce Rabbimizde bizlerden bunu istemektedir. İmanlı, inançlı, sağlıklı, huzurlu ve mutluluk dolu yarınlar dileğimle.