" Allah(cc) bir şehri misal yapti ki, güven ve huzur içindeydi. oraya her yerden bol bol rızık geliyordu. Derken onlar Allahın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara yaptıklarından dolayı açlık ve korku elbisesi giydirdi.
(Nahl Suresi 112)
Mülk Allah'ındır ve Allah mülkü üzerinde tasarruf hakkına sahiptir.
Şükür nimeti artırır, küfür ( nankörlük)ise nimetin yok olmasına sebep olur. Bu yüce Allah'ın kanunudur. ( sunnetullah)
güven ortamında şımaranlara, korku Allahın bir ikazıdır.
Nimet bolluğu ve zenginlikle şımarıp haddi aşanlara, paylaşmayan, zenginliğini insanlığın hayrına kullanmayanlara, açlık korkusu, elindekinin kaybolma yada işe yaramaması ilahi bir ikazıdır.
Kışın kar ve yağmur yağmayınca,
Eyvah sular kurudu perişan olacağız,
Nisan ayında kar yağınca,
Eyvah meyveler, sebzeler mahvoldu naraları başlıyor.
Herkes haddini bilmeli!…
Allah kainatın gidişatını ve kulların rızıklarını tabiat olaylarına göre düzenlemiyor.
Onun hikmetinden sual olunmaz.
Bir yerden kısıtlama yapar başka bir yerden bereket verir.
Bizler kul olarak yapmamız gerekenlere bakalım.
Allah’ın yap dediklerini niçin yapmıyoruz?
Allah’ın yapma buyurduklarından niçin kaçmıyoruz?
Her her durumda;
Yunus Emre’nin şu mısralarını söyle yola devam et.
Hoştur bana senden gelen ya gonca gül yahut diken,
Ya hil’atü(değerli giyecek) yahut kefen narında hoş nurunda hoş.
Henüz ne olduğu tanımlanamayan ve koca dünyanın karşısında diz çöktüğü gözle bile görülemeyen virüslere de birde bu açıdan bakmak lazımdır.
Resmi rakamlara göre bu seneki Ramazan ayında 122 Milyon insan Umre yapmış.
Ama Gazze bitmek üzere.
Mescid-i Aksa işgal altında...
Bu işte bir tuhaflık var..!
Prof.Dr. Mehmet Görmez Hocamız bu tuhaflığa dikkat çekmiş ve teşhisi koymuş.
Tedavisi ise;
Akılda Remel,
Ahlâkta Hervele yapmak,
diye özetlemiş.
Peki nasıl olacak bu.?
Umreye gidenler bembeyaz ihramlarıyla Gazze sınırına yürüseydi...
Tavaf'ta,
Sa'y da,
Remel'de
Hervele'de
Gerçek anlamını bulur.
Mescidi Aksa'da
Gazze'de özgür olurdu.
Umrelerin âdeta bir inanç turizmine dönüşmesi, aslında müslümanların birliğini pekiştirmesi gerekirken, güncel siyasî olayların tesiri ile ırkçı fikirlerin depreşmesine sebep olmasının bunda bir etkisi var mıdır?
Evimizin yanıbaşındaki camileri garip bırakıp cemaate gitmedigimizden, ne gariptir ki, " hayye alassalah" namaza gelin deyip ezan okunurken, sonra namazlarınızı evde kılmamız bir dert degilse acaba nedir ki?
Haftalık kongremiz olması gereken cuma namazlarında, farzlardan hemen sonra adete kaçışan cemaate, ımam hutbe okurken telefonla oynayan genç nesle, imam vaazı 3 dakka uzattı diye horozlanan sözde cemaate, ne demeli?..
Nimetin asıl sahibi yüce Allahtır.
o nimetini dilediğine dilediği kadar verir ve dilediği zaman alır.
Yaşadığımız doğa olaylarından ders alıp durumumuzu hiç olmazsa fırsata dönüştürüp TEVBE EDELIM.
Camiye gittiği halde içeri girmeyip, Cami müştemilatında HOŞ ve BOŞ lakırdılarla vakit geçiren, dışarda sigara tüttürerek Ezan okunmasını,hatta İmamın Hutbeye çıkmasını bekleyip öyle camiye girenlere ne demeli?
Vaaz ve Nasihata, Kur’an okumaya, Zikre ve Rabbi ile birlikte olmaya ihtiyaç hissetmemek, bir Müslüman için ne büyük nasipsizliktir!
Camiye girdiği halde, Hutbeyi doğru dürüst dinleme yerine, telefonla meşgul olmak, Allahu Ekber ile birlikte Rabbimizin huzurunda Kıyamda olduğumuzu idrak edememek, kime Rüku ve Secde ettiğimizin idrakinde olmamak ne büyük bir musibettir!
Selamla birlikte, sanki Namazımızda hiç bir kusurumuz olmadı, o eksikleri Sünnetlerle tamamlama ve Peygamberinin Sünnetine tabi olma zevkini hissetmemek ne elem vericidir!
Belki kıldığımız Namaz son namazımızdır duygusuna kapılmamak, Allah’la olduğumuzun sevinç ve şükrünü tatmamak, dolayısıyla, Namazı, Edep ve Adabı ile kılamamak ne hazindir!
Bir çoğumuz, lisanı kal ile söylemese de, lisanı hal ile, Allah’a karşı müstağni olduğu bir anlayışla ibadet ediyoruz. Ezanla Camiye giden, Selamla Camiden kaçan kimseler haline geldik.
Ruhumuz Camide olmaktan zevk almıyor, aksine daralıyor, onun için Hutbenin uzaması bizi sıkıyor, acelemiz var diye Sünneti kılmıyoruz, ama Camiden çıkınca ayak üstü dakikalarca lakırdı edebiliyoruz!
Nimetlerin kıymetini onları kaybetmeden evvel idrak etmemiz gerekir.
Unutmayın! Allah cc. bazan bize vermek için, bizden alır. Onun iradesi dışında hiç bir şey tecelli etmez.
Gerçek Cuma’ların idraki ile, Cuma gününüz hayırlar getirsin...