-Neden Hamas’ın liderleri İran’da veya İran’a tabi olan yerlerde suikaste uğruyor? İran Cumhurbaşkanının göreve başladığı günkü törene katılan Hamas’ın Siyasi lideri suikaste uğruyor. Hem de İran başkenti Tahran’da, güya çok korunaklı olan Devrim Muhafızları askeri bölgesinde. Direk veya dolaylı, bilerek veya bir güvenlik ve istihbarat zafiyetiyle İsmail Heniye adrese teslim kabilinden İsrail’e verilmiştir.
-İran rejimi bir muammadır. Sünni İslam Ülkelerinde dindarların iktidara bile gelmesine tahammül edemeyen, kazara geldiklerinde de indirmek için her türlü kepazeliği yapan ABD ve Batılı ülkeler, İran’da bir İslam Cumhuriyeti’nin kurulmasına nasıl müsaade ettiler? Gerçek şu ki Batı; Şia’yı Kum kentinden, İran’da kurulmasına müsaade ettiği rejim sayesinde çıkardı ve Mezhep ihracı ile Sünni Müslüman Devletleri işgale ve istikrarsızlığa sevk etti.
-ABD İran’ın yardımı ile Afganistan ve Irak’a girdi. Sonra ABD Irak’ı İran’a teslim etti. 450 den fazla Sünni Alim suikastle öldürüldü, İran yanlısı idarecilerle ve İran destekli silahlı milislerle ülke istikrarsızlaştırıldı, uyuşturucu ve fuhuş girdabına sürüklendi. Suriye, Lübnan ve Yemen’deki istikrarsızlığın baş müsebbibi de İran’dır.
-İsmail Haniye suikasti nedeniyle İran’ın kükremesine bakmayın, hiç bir şey yapmayacak veya yapar gibi görünecektir. Yere göğe sığdıramadığı Generali Kasım Süleymani ve Şam konsolosluğunda öldürülen generali için bir şey yapmadığı gibi, bunu da zamana bağlı olarak unutturacaktır. Kendi Cumhurbaşkanının ölümündeki sır perdesini aralamayıp nasıl unutturduysa, bunu da öyle yapacaktır.
-Şah döneminde nasıl ki İran ABD ve Batılı ülkelerin gizli polisi idiyse, bugün de İran; ABD, İsrail ve Batılı ülkelerin gizli polisidir. İran İslam aleminin sırtına saplanmış zehirli bir hançerdir, istikrarsızlığın baş müsebbibidir. Sünni ülkelerin başındaki korkak ve hain idarecilerin vurdum duymazlığı nedeniyle, Gazze ve Filistin’i istismar etmektedir. Çünkü kendi itikadında Mescidi Aksa’nın hiç bir kudsiyeti yoktur. İsrail uydusundan Şii 6 kanal yayın yapmaktadır, nasıl?…Gazze’de İslami Cihad Hareketini kurup, Hamas’ı zayıflatmaya çalışan da İran’dır…
(Cabir yıldız)
İRAN’I NE KADAR TANIYORUZ.
Mecusi Persler eskiden ateşe taparlardı.
Hazreti İsa’dan sonra Yahudiler: “dünya üzerinde tek tanrıya ancak Yahudiler tapar. Çünkü biz tanrının çocuklarıyız. Biz üstünüz!” diyerek Hristiyanlara daha önce Mısır’daki gibi üçlemeli inanç olan “Tanrı, Oğul, Kutsal Ruh” yâni “Teslis” inancını benimsetmişti.
Tıpkı eski Mısır’daki gibi 12 rakamını 12 havari olarak benimsetmiş, aralarından birini dini lider olarak seçtirip ruhani lider olarak Papalık müessesini ortaya çıkarmıştı.
Hazreti Ömer İran’ı fethettikten sonra Yemenli bir Yahudi’nin oğlu olan Abdullah İbn Sebe denen Yahudi eliyle; daha önce Hristiyanlara yaptıklarını bu defa da İranlılara yaptılar.
“Baba-Oğul-Kutsal” ruh üçlemesinin yerini “Allah-Muhammed-Ali” olarak, Hristiyanlardaki 12 Havari’yi de İran’da 12 İmam olarak empoze ettiler.
Aralarından birini temsilci seçip ruhani lider (İmam) olarak çıkardılar. Şiâ fıkhında “Hazreti Ali’ye (hâşâ) Allah’ın oğludur” derler.
İran bu inancı aklına yatan bir dini inanç olduğu için değilde siyaseten benimsemiştir. İslâm öncesi Persler büyük imparatorluktu. İslâmiyetten sonra Türklerin boyunduruğu altında yaşamışlardır.
Rey şehri yâni Tahran 300 yıl Selçuklu Türkleri’nin başkenti olmuştur. İranlılar ancak parya olarak yaşamışlardır. Yıllarca bunun intikamıyla yaşamışlar, farklı mezhep ideolojisini yayıp tekrardan dünya imparatorluğu kurma hayali içerisindedirler. Lâkin gerçeklere baktığımızda içerisi Mossad ve Cia ajanlarıyla kaynayan bir çadır devleti, tiyatro sahnesinden ibarettir.
1970’lerin sonlarına doğru Yahudiler, Sürgün İmam Humeyni ile görüşüp ona iktidar vaad ettiler. Bu görüşmeleri sonucu yeni kurulacak İran rejiminde; üçlü teslis ve 12 İmam sistemin merkezi olacak ayrıca herşey Ruhani Liderin kontrolünde olacağı (İmam) gibi hususlarda anlaştılar.
1979 devrimini yaptıklarından beri İran; Hristiyanlarla dost Müslümanlarla düşman olmuştur. Suriye’de milyonlarca müslümanın katili olan İran yıllardır terör örgütü Pkk’ya (Pjak) ev sahipliği yapmakla kalmayıp Azerbaycan-Ermenistan savaşında Ermenilerin tarafını tutmuştur.
Aynı İran, onbinlerce masumun katili İsrail ve Amerika ile çevirdiği tiyatro ile İsrail’e can simidi olmuştur.
Tarih Tekerrür'den ibarettir..
Geçmişini bilmeyen bugünü
Bugünü bilmeyen yarınları anlayamaz!
HAYIRLI CUMALAR