Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Mustafa KÖKSAL


ÖĞRETMEN

ÖĞRETMEN


Hamal yalnızca yük olunca hamaldır, ya sen öğretmenim, her gün o yükü kaldırmaya çalışıyorsun yıllarca, yaptıklarınız ise oldu dillerde türkü.


Sırtındaki heyin de sıra sıra kocaman yük, çile, dert, sır, hüzün dolmuş taşıyor. Bunca yıl yaptıkların ismin kadar büyük, gerçek olan şu boşuna değil, sen dolu dolu zenginliklerin ile yaşıyorsun.

 

MERHABA
Yerde gezen karınca kardeş, yeşil rengarek otlar, çiçeklere konan o arılar, kemanı ile gezen çekirge kardeş.
Merhaba yaprakları dökülmüş ağaçlar, ince ince akan sular, ağaçlara tırmanan sincaplar, kuzular, inekler, atlar merhaba.


Merhaba köpek kardeş, öten horozlar, lale, menekşe, sümbül, güller. Hayat veren o aydınlık güneş, ay yıldızlar, uçan leylekler, martılar, kargalar...
Merhaba yeni güne koşan insanlar, iyiliğe merhaba mutluluğa merhaba. Merhaba mezarlıklar, yatan insanlar, merhaba gelecek ölüm, başlangıç bitecek sonlar.
Ve hepimize merhaba bu ildeki güzel insanlar, harika canlar.

 

PALYAÇO

Sahnede her akşam güldüren şu palyaço, aslında göz yaşlarının dünyadaki esintisi. Rengarek giysiler, upuzun sarkık bir paça, ya kafasındaki renk cümbüşlü uzun fesi?


Sahnede ara sıra düşmesi hayatı, o hayatı masal olmuş yanmış bir odun misali, bir kaç liralık ya saltanatının fiatı.


Yaşayan bir dev çınar ve son oyun bu perde. Yüzündeki o boyası, aslını sizden gizlemiyor mu?


Uzun ayakkabısında kendini saklıyor, herkes hayranlıkla onu izliyor, ama o ve bizler sahnelerde aslımızı oynuyoruz.