Bugün, 6 Mayıs 2024 Pazartesi

Muzaffer GÜNAY (ÇOCUK MASALLARI)


ÖLÜMSÜZLÜK AĞACI

ÇOCUK MASALLARI


 

Bir varmış, bir yokmuş, bir padişah varmış. Bir sohbet sırasında bilge bir adamdan, Hindistan ülkesinde bir ağaç bulunduğunu, bu ağacın meyvesinin insanı ölümsüz yaptığını öğrenmiş.

Padişah bir kişi görevlendirerek:

- Hemen Hindistan’a git. Oradaki ölümsüzlük ağacını bul. Bana, onun meyvesini getir, demiş.

Görevlendirilen kişi hemen yola çıkmış. Belki bir yıl, belki beş yıl yol gitmiş. Sonunda Hindistan’a varmış. Önüne gelene mevvesi ölümsüzlük veren ağacı sormuş.  Fakat her geçen günümidi tükenmiş. Çünkü görüştüğü her hikmse, Hindistan’da böyle bir ağacın olmadığını söylemiş. Bİr gün kalabalık bir yere varmış, yüksek sesle şöyle demiş

-Ey insanlar! Ben çok uzak bir ülkeden geldim. Bu ülkede meyvesi ölümsülük veren bir ağaçvarmış. Duyan, bilen, gören varsa bana söylesin. Padişahımızın emri var, beni eli boş döndürmeyin....

İnsanlar adamın söylediklerine gülmüşler. Birbirlerine:

- Galiba bu adam aklını yitirmiş.

- Herhâlde canı dayak istiyor, demişler.

Yabancı, çok utanmış. Ama eli boş dönerse, padişahın vereceği cezayı düşündükçe çok korkuyormuş.

Ağacı aramaya devam etmiş. Beş yıl sonra, ümidini tamamıyla kesmiş. Sonuç ne olursa olsun, ülkesine dönmeye karar vermiş. Fakat bir yerde bilge bir kişiyle karşılaşmış. Ona da aradığı ağacı sormuş. Bilge kişi:

  • Böyle bir ağaç ve onun meyvesi, sadece Hindistan’da değil, her memlekette var, demiş.

Adam hayret içinde kalmış:

- Nasıl olur?

- Ey dostum! Beni iyi dinle, senin aradığın bilgi ağacıdır. Nerede bir bilge varsa, orada bilgi ağacı da var demektir. Sen, buralarda oyalanma. Bilgiye ve bilgeliğe sarıl. Hem sen, hem padişahın kurtulsun!

Adam, bilge kişinin elini öpmüş, teşekkür ederek ülkesine dönmüş... 

(İran Masalı)