Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Arzu ŞENEL


ÖNCE VATAN

ÖNCE VATAN


O gece "darbe" kelimesini ilk duyduğumda inan/a/madım...
Zira hiçbir gidişat yokken birden bu kaosa anlam veremedim.
Ve görünenin ardını herkes gibi ben de aklımın ucundan bile geçiremedim...

Sancılı bir belirsizlik, ardından "meydanlara inin" çağrısı ve ömrümde ilk kez gece vakti işittiğim, yüreğimi delip geçen sela sesleri...

Meydanlardayız...
Kadın erkek, çoluk çocuk, kundakta bebek, bastonuna dayanmış teyze...

Geceden daha karanlık bir zihniyete direniş...

Tarihi nice zaferlerle dolu bu asil milletin yine göğsünü siper edişi.

Kendi selasını dinleyerek şehadete koşan o yüce insanlar..

Gözü vatan, bayrak ve ezandan başka hiçbir şeyi görmeyen o îmanlı insanlar...

Hani biz yılın her günü birbirimizi yeriz, siyaset konuşmadığımız an yoktur, severiz didişmeyi..

Ama o gece gökkubbenin altında öyle güzel kucaklaştık, öyle güzel kenetlendik ki.

Aslında hep olması gerektiği gibi...

Geçit vermedik karanlık zihniyete, ay ve yıldız bir kez daha düştü şehit kanlarının üzerine.

Rabbim o gece "önce vatan" diyen herkesten razı olsun.

Şehitlerimizin ruhu şâd olsun...

Ve bizi kardeş kavgasına, bölünmeye, esarete sürükleyen zihniyetlere fırsat vermesin.

Bize de şuur ve idrak versin..

Şu her yerde her fırsatta siyaset konuşma, siyaset yapma huyumuzdan bir vazgeçsek ne güzel olacağız da huy işte!

Halbuki globalleşen dünyadan siyaset de payını aldı, artık keskin uçlar yok...

Kaldı ki biz birbirini seven Yunus gönüllü bir milletiz.

Ve biz sadece kendi milletini değil, cihanda kim dara düşse kollarını açan Mevlâna gönüllü bir milletiz...

Bu  güzel hasletler bizi farklı ve güçlü kılan.

Ve elbet bundan çok rahatsız olanlar var!

Savaşarak yenemeyeceklerini bildiklerinden kuzu postuna bürünüp aramıza dalıyorlar her seferinde!

At izi it izine karışsa da, kurtla kuzuyu artık karıştırmayacak kadar tecrübe sahibi olduk!
Olmalıyız...
Zira ağır bedeller ödüyoruz...

Boşverin siyaseti.

Siyasetçiler değişir...

Aslolan devlet ve millet.

Aslolan vatan..

Aslolan biziz!

Elbette daha iyi bir yaşam için, daha güzel yarınlar için eleştireceğiz de isteyeceğiz de.

Ama bunları yaparken durduğumuz yere ve kimlerle durduğumuza, alacağımız kararların sebebiyet vereceklerine arada bir dönüp bakmalıyız.

Başka Türkiye yok!

Öyleyse bu yurdu barış içinde, birbirimize kenetlenerek, birbirimizi severek yüceltmek zorundayız.

Vatanını milletini seven çocuklar yetiştirmek zorundayız!

Vatanına hizmet etmek, bayrağını yüceltmek sevdasında olan çocuklar yetiştirmek zorundayız!

Ve biz El- Emin olan bir Peygamber'in ümmeti!

İşinde, sözünde, duruşunda elif gibi dimdik olmak zorundayız!

Vatan borcu askerde ödenmez sadece.

Fırıncı ekmeğin gramajıyla oynamayarak vatanına borcunu ödeyecek!

Memur elinde telefon günü akşam etmek yerine vatandaşın sorununu çözerek ödeyecek!

Manav sebzenin meyvenin çürüğünü ayırarak ödeyecek!

Ve çoğundan haz etmediğim mebuslar seçimden seçime halk ziyareti yaparak değil halkına adam gibi hizmet ederek bu vatana borcunu ödeyecek!

Gayrısına haram olsun şehit kanıyla sulanmış bu vatanın havası suyu!

Sürc-i lisan etti isek affola.

Kalın sağlıcakla...