Değerli okurlar, 1989’larda bir kitap vardı. Yanlış hatırlamıyorsam 20’li yaşlarımda Emin ÇÖLAŞAN tarafından yazılan “Turgut Nereden Koşuyor” isimli kitabı bir solukta okuyup bitirmiştim. Yazımın başlığını o kitaptan esinlenerek koydum. Konuyu yine Ukrayna-Rusya savaşına getireceğim. Ancak konuya geçmeden önce Askerlik mesleğinden sonra edinmiş olduğum Turizm mesleğinde daha önceden denetim ayağında çalışıyordum. Pandemi başlamadan önce Yüksek Lisans yaparken Çanakkale-Bursa bölgesinde iken ara verdiğim işime, hakkımda sitayişle bahsedilip, yapılan davete icabet etmemek olmazdı. Bizde öyle yaptık ve Ordu’da Türkiye Turist Rehberleri Birliğinin Karadeniz Bölgesinden Sorumlu Denetçisi, ihtiyaç hasıl olduğunda, tevdi edilmesi halinde temsil görevlerini de üstlendik. Bu nedenle İl dışında da geçen yoğun programlarıma rağmen yazılarıma ara vermemeye çalışıyorum. Dönelim Ukrayna-Rusya Konusuna Devam.
Savaşın üzerinden 7 ay geçti. Cephe de Rusya savaşın başında daha ilk haftadan itibaren çöküşe geçti. Bu çöküşü ilk görenlerden olmam nedeniyle 4 seri olarak ısrarla “Çanlar Türkiye İçin Çalıyor başlıklı yazılarımla Rusya cephede kaybederse ki Ukrayna Ordusu zayıf bir ülkeye karşı başarısızlığı bizim için Batı’nın yani Atlantik kuşağının üzerimize gelmesi hatta Rusya’ya parmak sallayan Batı kuşağının bize sürekli yumruk göstermeye başlayacağından bahsetmiştim. Bu yazdıklarıma hiç kimse şahit değilse bile Gazetemizin yazı işleri sorumlusu ve takipçilerim arasında yer alan Furkan Bey muhtemelen şahittir. Ona da buradan selam gönderiyorum. Tekrar konumuza dönecek olursak 23 Şubat 2022 akşamından, bu güne kadar 7 ayda, Rus Ordusunun Ukrayna topraklarında kaydettiği ilerleme Ukrayna Topraklarının sadece %1’i kadardır. Eğer bu bir başarı ise, bunun için muhtemelen 60-70 bin gencecik insanlar canından oldu. Bu rakamların içine yaralılar, hastalananlar dahil değildir. Yaralanan diyorsak, savaş yarası dediğimiz iki sıyrık, ya da birkaç kurşun deliği değildir. Şarapnel parçalarıyla parçalanan veya yanan yüzler, kaybedilen kollar, bacaklar, kör olan gözler, duymayan kulaklar, konuşamayan diller, yatağa, tekerlekli sandalyelere mahkûm kalan 18-20’li yaşlardaki gencecik insanlar akıllara gelmelidir. Savaş dediğimiz havai fişeklerle yapılan, düğünlerde atılan mermilerle yaşanılan cümbüşler değildir. Bu şekilde yaralı kalan muhtemelen 120-150 bin insan yaşıyor olsalar da normal hayattan koparılmış durumda, ölmeden telef olmuş vaziyettelerdir.
Bu gün Rusya halkı, devletlerinin baskıcı rejimi altında Putin’e hesap soramıyor olabilirler. Ancak savaş devam ettikçe süreç Rusya aleyhine ilerliyor ve kaybedilen can sayısı, yaralanan insan sayısı her gün üstüne koyarak ve artarak devam ediyor. Rusya halkı 1. Dünya savaşı devam ederken geçmişte Çarlarını nasıl kovduysa Putin’e de sıra geliyor demektir. 2. Dünya savaşını bu savaşla kıyaslamıyorum. Zira 2. Dünya savaşında Rus halkı, aynı Ukraynalılar gibi kendi ülkelerini saldırgan bir ülkeye karşı koruyorlardı. Dolayısıyla Ukrayna halkı savaştaki kayıplarını tolere edebilirken, Rusya Halkının ilerleyen süreçte bu duruma daha fazla tahammül gösterebileceklerine, baskılı rejimlerine rağmen ihtimal vermiyorum.
Putin nereye koşuyor? Rusya büyük bir devlettir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da söylediği gibi öyle hafife alınacak bir devlet değildir. Fakat bana göre Rusya olmasa da Putin çöküşe doğru koşuyor. En son öğrendiğime göre Rusya, Ukrayna da savaş dışı kalan askerlerinin yerine yeni birlikler kaydıramadığı gibi, ceza evlerinde ki mahkûmlardan savaşacak durumda olanlar ile özel sözleşmeler yaparak Ukrayna da ki birliklerini takviye etmeye çalıştığı, cezaların affedildiği hatta üstüne de paralar verildiği istihbar ediliyor. Rusya’nın ümidi, katil, hırsız, uyuşturucu müptelası mahkûmların başarısına kaldıysa Rus Ordusunun vay haline! Suç makinesi mahkûmlar, cepheden kaçarak Rusya’nın her tarafına dağıldıkları gibi kalanların da cephelerde her türlü savaş suçunu işlediklerine ilişkin Ukrayna tarafından geri alınan bölgelerde ortaya çıkarılıyor. Şangay İşbirliği Toplantısında Putin’e Çin lideri tarafından resmen şamar oğlanı muamelesi yapıldı. Artık küçücük ülkeler dahi Rusya’ya posta koymaya başladı. Sayın Cumhurbaşkanı ile aynı fikirdeyim. Bu hiç iyi değil. Eğer Ukrayna Ordusu, Kırım sınırlarına dayanır ve ileri harekâtına devam ederse, önce nükleer taktik bombalar devreye girecek ve devamında kıtalar arası nükleer stratejik füzelere sıra gelecektir.
Putin nereye Koşuyor? Ya Rusya halkı Putin’i devre dışı bırakacak, ya da Putin Dünya’yı devre dışı bırakacak. Muhtemelen 2008 yılında yapılan bir söyleşi de bir soruya, konu Nükleer şifreleri içeren çanta ile ilgiliydi ve Putin aynen şöyle dedi. “ Eğer Dünya da Rusya olmayacaksa, zaten Dünya’ya da gerek yok” Son üç ay ve devamı kış. Savaş tüm hızıyla sürüyor ve Rus Ordusu tüm cephelerde çözülüyor. Konvansiyonel anlamda Rus Ordusu gerçekten kâğıttan kaplan çıktı. Sağılığınıza dikkat edin. Soğuklar başladı. Üşümeyin. Kalın sağlıcakla.