Reşit Akdağ ile vuslatımız aralar çoktan az olsa da, zaman bize uymasa da, çay tadında sohbetimiz olmasa da yüreklerimizdeki mührün KARDEŞ yazdığını bilirim. O okuyan, bilen, veren bir akademisyen olarak, ülkemin Ülkü dağındaki akan pınar misali ülkücü için lakır lakır bilği içebileceği önemli kaynaklardan biri. Reşit Akdağ benim Türkeş bakışlım, Muhsin kokulu kardeşim. Benim onlar gibi Vuslatı kader etmiş yüzlerce dostum kardeşim olsa da, ne yazık ki, sporun dönen çarkındayım 40 yıldır. Ve bu hayatın içindeki yolda yürümeye çalışan gençliğin önünde fener olan bu değerler ile de gurur duydum. Reşit Akdağ bir akademisyen değil, o bir can kokan Önkuzu, İmamoğlu, Esendal ve yüzlerce ülkücünün kokusu. Onları seviyorum, vuslatınız daim olsun. Bu yol çetin, zor vede can yakan yol, bizce ne mutlu TÜRKÜM demek, ne güzel İslam kokusu olmak ne kadar mübarek ise, onlar içinde öyle.
Allah bizi doğru olandan ayırmasın. Reşit hocam iyi ki varsın..
