Türkiye, "Taşıma suyla değirmen dönmeyeceğini" yaşadığı tecrübe ve deneyimlerle anlamış, son yıllarda yerli ve milli silah yapımında atağa kalkmış bu konuda bayağı mesafe katetmiştir.
Daha düne kadar başka ülkelerden düşmanlarımıza karşı kullanmak üzere silah satın alan, bir ülke iken, bugün silah satan, silah ihraç eden bir konumuna geldik.
Ülkemizin bu çalışma ve başarı neticesinde kendine olan güveni artmış, düşmana korku, dosta güveni daha fazlasıyla vermeye başlamıştır. Osmanlı şair ve Hekimi olan Abdulhak Molla şöyle demiştir. "Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh." Bugün kü Türkçesi ile anlamı şudur. "Şayet barış istiyorsan savaşa hazır ol." Bizde aynen öyle yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.
Bugün artık dost ülkelere silah satıyoruz. Ayrıca düşmanımızın düşmanı olan ülkelere de silah satıyoruz. Elde ettiğimiz dövizle ülkemizi imar etmeye bir taraftan da uluslararası siyaseti dizayn etmeğe, kendimizi ezdirmemeğe çalışıyoruz.
"Kötü komşu insanı mal sahibi yapar" Evet... Daha düne kadar düşmanlarımıza karşı kullanmak üzere silah satın almak istediğimiz ülkeler bize silah satma konusunda nazlanıyorlardı. Silah satmayı aleyhimize olacak şartlara bağlıyorlardı. Bu ülkeler bugün belki bin pişman. Ukrayna ile ülkemiz ilişkileri dostane bir şekilde seyrini sürdürüyor. Ülke olarak birtakım silahları onlara satıyoruz. Bununla ilgili bilgileri basından öğreniyoruz. Rusya, ülkemizin Ukrayna 'ya silah satışından rahatsızmış...
Rusya, Ülkemizi parçalamak isteyen teröristlere yıllardan beri silah verdiğinden dolayı biz rahatsız değilmiydik? Ülkemiz, Suriye de insanlık savaşı verirken, mazlumların yanında yer alırken, suçsuz insanları çarşı ve pazarlarda bombalayan, üstelik Suriye ile hiçbir sınırı olmayan Rusya değil miydi?
Orası da benim olmalı, burası da benim olmalı, şurası da benim olmalı, hepsi olamazsa en büyük parça benim olmalı felsefesiyle hareket edip Ukrayna'nın toprağı olan Kırım'ı ilhak eden Rusya değilmiydi? Bu kadar açıkgözlülükte çok belli oluyor çok dikkat çekiyor.
Rusya, kendisine büyük pay verilmeyince, orayı burayı karıştırma felsefesiyle hareket eden bir ülke. Nitekim şu son zamanlarda Bosna'yı karıştırma planlarından söz ediliyor. Tüm bu gelişmeler bizim daha fazla uyanık ve hazırlıklı olmaya teşvik ediyor.
Ey düşmanım! Sen benim ifadem ve hızımsın,
Gündüz geceye muhtaç, banada sen lazımsın.
(Necip Fazıl Kısakürek)
