Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Mustafa KÖKSAL


SABRIMIZ DA YORULUYOR

SABRIMIZ DA YORULUYOR


İnsanız.

Herkesin artık yeter dediği anı yok mu? O andan sonra ne hatır kalıyor nede sabır. Aslında biz üzülüyoruz, onlar bir çürük diş misali sana gülerek bakıyorlar, ya çek at, ya çektir.

Mazlumun ahı olmasın, yetimin gözyaşı, fakirin bedduası.

O yüreklerde koparsa kıyamet vay halimize, ki bu ülkede kıyamet bitmiyor, haramzade bu alemde niye zevkü sefada be Allah’ım?

Bu ülkede iki yüzlü soytarılara inanmak mı yasam?

Yada onlara alışmak mı, doğruyu görünce şaşırmamak normal mi?

Acele etme, o şeytan yürekliler için olacağı varsa olur zaten.

Doğru yerde, zamanda, sebebi ile merak etme. Sende bunlara güvendiğinin, bir kotü yenilgiden ibaret olduğunu anlayınca, köşene çekilirsin, utancından.

Ben asla birinin emir kulu olmam, severim sayarım takdir ederim o kadar.

Buyum ben. Kişiliğim de, tavrım da karşımdakine göre değişir.

Allah çilemize göre yaş verir sanki, kimimize aklar düşér, kimimize de bahtı kara.

Gönlün ayran olmasın, seni çalkalayan çok olur. Ki üzülme her derdinden Allah haberdar. Mesele makamlara oturmak değil, yüreklerde olabilmek.

Hayaline kadar gitmek değil, ulaştıktan sonra dosta, insana kıymet bilmek. Sakın ordan düşme!

Varlığında dost olanlar, zor anında sırtını dönerler, bu ildeki makamlara bakın. O yüzden tanımadan ön yargılı olma.

Onların yaşadığı her ana, siz olsanız belki bir saniye katlanamazsınız.

Uzakta olmak sorun değil, yeterki yüreklerden uzak olma. Allah sizi onsuz, bunsuz bıraksa da İMANSIZ bırakmasın.

Konuşan, boş boş söz edene degil, o sözleri tutan yüreklere güven.

Aslında insanız ya, valla sabrım yoruldu, bilesiniz.