Bugün, 11 Mayıs 2025 Pazar

Abdullah ALTAŞ


SEÇİMİN ARDINDAN

SEÇİMİN ARDINDAN


 

Ülkemiz 28 Mayıs 2023’te başkanlık veya diğer bir deyiş  ile cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadı. 

Malum olduğu üzere seçmenimizin yarıdan fazlası Cumhurbaşkanınımız Recep Tayyip Erdoğan 'a güvenini tazeleyerek ülke yönetimini bir beş yıl daha kendisine tevdi etti. Ülkemiz seçmeninin yarısına yakını da muhalefet bloğunu tercih etti. Ülke ve milletimize hayırlı olsun... 

Ülkemizdeki her başkanlık seçiminden sonra, doğal olarak her zaman olduğu gibi,   kazanan ve muhalefette kalanlar için çeşitli tesbit ve yorumlar yapılır. Bu tesbit ve yorumlar vücuda alınan gıda gibidir.  Bu tesbit ve tenkitlerden istifade etmek yararlı olur. Kendisini geliştirmek isteyen tenkide açıktır, kendini geliştirmek istemeyen tenkide kapalıdır. Milletimiz, bu seçimde de kendisine benzemeyenleri iktidar yapmadı. Bu duruma, başkanlık seçimi vesilesiyle bir kez daha şahit olduk... 

İktidar olunmak isteniyorsa millete benzemek gerekmektedir. Tabi bu benzeyiş sözde değil özde, felsefe, duygu, düşünce, eylemde olan bir benzeyiştir, sahte değil. Milletimiz sahte olan bir benzeme ile gerçeğini ayırdetmekte, ayıklamaktadır. Eğer, ben millete benzemem, milleti kendime benzetirim dersen iktidar olamazsın. Ben milletin isteklerine değil kendi isteklerime göre hareket ederim dersen, bugünkü muhalefetin de felsefesi bu, buna göre hareket etmektedir. Bundan dolayı da seçimde kaybetmiştir. 

Eğer, milletin öncelik ve ihtiyaçlarına göre değil de birilerinin istek ve ihtiyaçlarını ön planda tutarsan öncelik verirsen üstelik bunu da açık açık söylersen iktidar olamazsın, kaybedersin. 

Milletin duasına değilde sadece "oy" una talipsen, halka, "artık siz bizi seçtiniz, gerisine karışmayın!" felsefesi ile hareket edersen, iktidar olamazsın, kaybedersin! 

Millete, seni seçmediği için cahillikle suçlar, kendini çok bilmiş! yerine koyar ona tepeden bakar, hakaret eder aşağılarsan iktidar olamazsın! 

Deprem bölgesine yaptığın cüzi yardımları Allah rızası için değil de" oy" için yapıpta daha sonra bunu başa kakarsan iktidar olamazsın! Kaybedersin! 

Bu toprakların felsefesi ve kültürü olan Mevlana ve Yunus Emre gibi gönüllere nüfuz edici bir dil kullanmayıp kaba saba, tehdit edici bir üslup kullanırsan iktidar olamazsın! Kaybedersin! 

Gönüllere giremezsen, beyinlere giremezsin, tercihlere giremezsin! İktidar olamazsın! Kaybedersin! 

Kaybedenler kulübünün üyelerinden bazıları, kaybetmelerine sebep olduğu için genel başkanlarının görevi bırakmasını istemek gibi yanlış bir tesbit ve teşhiste bulunuyorlar. Mesele kişide değil,  zihniyet ve felsefede!  Aynı yanlışlar yapıldığı sürece kimin genel başkan olacağı önemli değil! Mesele zihniyet ve felsefeyi, argo ifade ile "kafayı değiştirmek, millete benzemek, milletin kendisi olmak!" tır. 

Şöyle diyebilirsiniz :Efendim! Senin söylediklerini biz yapamayız ! Bunlar bizim genetiğimize aykırı! 

O zaman biz şöyle deriz : "Siz bilirsiniz!..."  bizden söylemesi...