Bir süre önce İstanbul'da suç makinası bir zombi, ülkemizin güvenliği için çalışan, henüz daha hayatının baharında genç bir bayan polisimizi şehit etti. Tüm halkımız, tüm kamuoyu bu acı haberi üzüntüyle takip etmiştir.
Öncelikle vazife başında şehit edilen polisimize Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve metanet diliyorum.
Polisimizi şehit eden bu zombi, bu embesil, bu maganda, kısa sayılacak zamanda çok suç işlemiş, bir cinsel taciz, 2 çocuğa cinsel istismar, 2 mala zarar verme, bir hırsızlık, bir gasp, 2 yağma, 2 kas ten yaralama, 8 ayrı uyuşturucu kullanma ve bir uyuşturucu ticaretinden çok sayıda suç kaydının bulunduğu ve hepsinden adli kontrol kararı alıp, hiç ceza evine girmediği anlaşılmıştır.
Bu olay, sadece gündemde olanlardan bir tanesi!
Ya diğerleri? Zaman zaman televizyonlardan suçlularla ilgili haberleri izlerken "Serbest bırakıldı" ifadesini duymuşluğumuz çoktur.
Ülkemizde şımartılan, "Daha çocuktur!" bahanesi ortaya atılan, öğretmenini döven, hatta öldüren bir nesil söz konusudur.
Çocuğun tanımı nedir? Biz 3 yaşındakine de "çocuk" diyoruz, 10 yaşına da çocuk diyoruz. Çocukluğun sınırı nedir? Nerede bitmektedir?
Kamuoyu şunu merak etmektedir. Bu kadar suç işlemiş bu canide ve katilde hangi masumiyet görüldü de cezaevine tıkılmadı?
Evet! Kamuoyu bu soruyu soruyor ve cevabını bekliyor! Kamu vicdanı yanılmaz! Kamuoyu, yanlışta birleşmez! Öyle inanıyoruz ki! "Kamuoyu", "Nazarı itibara" alınır.
Kamuoyunun beklentileri ile kanunlar, yasalar aşağı yukarı uyuşmalıdır!... Kanunlar ve yasalar vatandaş için vardır. Eğer kanun ve yasalardan kamuoyu çok şikayetçi ise ona göre düzeltilmelidir.
Evet! Kamuoyu bu sorunun cevabının kendisine verilmesini bekliyor! Kamuoyu vicdanında mahkum olmamak için bu sorunun cevabını verin!
Kamuoyumuz bu üzücü olaydan dolayı travma yaşamış zihninde büyük bir infial meydana gelmiştir.
Ülkemizdeki tüm kurumlar vatandaşımız içindir.
Vatandaşlarımız, kamuoyu, kendisine gönülden hizmet edip canını ortaya koyanlara minnettar olmakta, onların uğradığı haksızlığa yürekten üzülmektedir. İşte bu haykırış bunun bir ifadesidir....