Bir padişahın bir oğlu varmış. Genç şehzade, terbiyeli ve çok yakışıklıymış.
Oğlunu çok seven padişah, rüyasında oğlunun öldüğünü görmüş. Buna çok üzülmüş. O kadar ki, yataklara düşmüş.
Benzi sararıp solmuş. Çünkü, tahtını bırakabileceği başka bir oğlu yokmuş.
Bu rüya, padişahı huzursuz etmiş. Bir süre sonra oğlunu uygun bir kızla evlendirmek istemiş.
Bunun için bir araştırma yaptırmış. Yoksul bir adamın kızını oğluna uygun görmüş. Kız, çok terbiyeli ve pek güzelmiş. Ne var ki hanım sultan, kocasının bu fikrini beğenmemiş. Bu kızın oğluna layık olmadığını söylemiş.
Padişah ise önemli olanın zenginlik ve şöhret değil, iyi huyluluk ve güzel ahlak olduğunu söyleyerek hanımını susturmuş.
Şehzade, görkemli bir düğün ile yoksul adamın iyi huylu ve güzel kızı ile evlenmiş.
Bunlar olup biterken, bir büyücü kadın, şehzadeyi çok kıskanıyormuş. Hemen bir büyü yapmış ve delikanlıyı kendisine aşık etmiş. Şehzade, ihtiyar ve son derece çirkin büyücü kadına öylesine aşık olmuş ki, kendisinden geçmiş. Onun yanından bir an bile ayrılamaz olmuş. Bu durum, saraydaki herkes gibi padişahı da çok üzmüş, o kadar üzülmüş ki, yataklara düşmüş. İştahsızlıktan bir deri bir kemik kalmış. Hele gelin, daha da üzülmüş. Ne yapacağını şaşırmış. Hiç odasından çıkmamış.
Padişah, hasta hâliyle ellerini açmış. Oğlunun bu büyücünün büyüsünden kurtulması için dualar etmiş. Gecenin bir vakti, nereden geldiğini anlayamadığı bir ses ile irkilmiş:
- Ey Padişah! Artık üzülme, oğlun kurtulacaktır.
Padişah çok sevinmiş. Oğlunun iyi olacağı günleri beklemeye başlamış. Bir gün, saraya başka bir büyücü kadın gelmiş, padişahla görüşmek istediğini söylemiş. Kadını, padişahın huzuruna çıkarmışlar. Kadın:
- Ben büyücüyüm. Oğlunuzun rakibim olan bir büyücü kadın tarafından hasta edildiğini biliyorum. O büyücünün büyüsünü bir tek ben çözebilirim. Padişahım, sen bu gece filanca mezarlığa git, filanca mezarı aç; içindeki düğümlü ipi bana getir, demiş.
Padişah, mezarlığa gitmiş. Düğümlü ipliği getirmiş. Kadın, iplikteki sihirli düğümü çözmüş. Padişahın oğlu, anında büyünün etkisinden kurtulmuş. Padişah başta olmak üzere saraydaki herkes, çok sevinmiş.
Bundan sonra padişah, yeniden bir düğün yapmış. Şehzade ile yoksul adamın terbiyeli ve güzel kızı, o günden sonra mutlu bir hayat yaşamışlar...
(Arap Masalı)
