Muzaffer GÜNAY

Tarih: 04.06.2025 09:40

SEKÜLER VE ÇAĞCIL

Facebook Twitter Linked-in

 

İnsan, sosyal bir varlık olduğu için, yalnız başına yaşaması mümkün değildir. İnsan, insanla kaimdir ve bir çok şeye ihtiyacı olan bir varlıktır. 

Çeşitli ihtiyaçlarının tek başına temin edemeyeceği içindir ki, insan, bir başına hayatını sürdüremez. İnsanın ilk sosyal ortamı, ailesidir; 

ilk eğitimini yaşam tarzını ailesinden öğrenir ve içselleştirir. Toplumu oluşturan ailelerdir. 

Ailenin hayata bakışı ve yaşam şekli, toplumsal hayatın aynası mesabesindedir. Misalen, çoğunluğu dindar ailelerden oluşan bir toplumda dini hayatın baskın olması, sosyo-dini bir gerçekliktir.

Buna karşılık, dini (İslami) değerlerin geri plana itildiği toplumlarda zamanla dünyacı yaşam algısı toplumun omurgasını oluşturur. Böylece, dini değerler ve buna bağlı yaşam tarzı, süreç içinde etkinliğini kaybetmeye yüz tutar. 

Seküler insan için, önemli olan dünya nimetlerinden olabildiğince faydalanmaktır. Onlara göre, helal, haram , meşru, gayri meşru, doğru, yanlış gibi dini kıstaslar, ancak dinciler nezdinde bir anlama sahiptir.

Seküler insan, hayatını, dinsel emir ve yasaklardan izole edilmiş biçimde yaşar. Zira, din hayatı şekillendiren bir kaynak olmaktan çıkar. Hukuki bakımdan da vaziyet değişmez. Seküler hukuk, ne diyorsa odur. 

Sekülarizme göre din, dayatmacıdır. Özgürlük karşıtıdır. İnsanın en normal istemlerine ve ihtiyaçlarına sınırlamalar getirir. En basit şeyler günah sayılır. Akıl ve mantık önemsenmez. Kadın-erkek ilişkilerine tuhaf sınırlamalar koyar. Mesela, kadın ile erkeğin tokalaşmasını bile yasaklar. Her hangi bir kadın ve erkek, üçüncü bir şahıs olmadan bir arada olamazlar. Yolculuk yapamazlar. Alışverişe çıkamazlar vb...

Dinin ceza hukuku da insan onurunu hiçe sayar, sekülarizme göre. 

Bir kaç örnek: 

Hırsızlık yapanın cezası, elinin çaprazlama bilekten kesilmesidir. Zina en büyük suçlardan olup cezası taşlanarak öldürülmektir. 

Müeyyideler, gaddarcadır. Hayatın en ince ayrıntılarına kadar inerek, bir çok yasaklar koyar. 

İnsanı bir nesne gibi gören anlayış, dinlerin ortak yanıdır. Nitekim kölelik geleneği bunun en somut örneklerindendir. Oysa, insan, doğuştan özgürdür, binaenaleyh kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlayamaz. Cinsel tercihler, kişisel haklardandır. Bireyin cinsel tercihi ancak kendisini bağlar ve bu aynı zamanda özgürlüğün olmazsa olmazıdır.

Kimin kiminle nasıl bir ilişki kuracağı, keza doğuştan bir haktır. Dileyen dilediği biriyle iş kurabilir, seyahate çıkabilir, evlenebilir. Hemcinslerin kendi tercihleriyle evlenmeleri en tabii haklarıdır. 

Birlikte yaşamaya karar veren çiftlere, yasal ya da gayri yasal yöntemlerle müdahale edilemez. 

Özgürlük, hayatın gayesidir ve dokunulmazdır. Bireylerin nasıl yaşayacağına ancak kendileri karar verir. Özgürlük kısıtlanamaz. Kimse kimsenin özgürlüğünü denetleme hakkını kendinde göremez. Suç işleyenler ayrı bir konu. Kanunlar ne diyorsa yerine getirilir. Tanrısal buyruklar, bu çağda geçerli değildir. Dinci anlayış ve bakışlarla yasa çıkarılmamalıdır. Bireyler, dinsel tercihlerinde serbest olmalıdır. Ancak, dinci yönetim isteyenlere asla müsaade edilmemelidir. 

Sekülarizm, bu bağlamda insan psikolojisine uygun düşen, yegane sistemdir. Bizatihi ontolojik olarak, insan dilediğini yapma ve dilemediğini yapmama yetisine ve hürriyetine sahiptir.

Gerici gerekçelerle bireysel özgürlükler sınırlandırılmamalıdır. Milenyum çağındayız. Teknolojinin nimetlerinden yararlanmak herkesin hakkıdır, bu hak, ıskalanamaz. Film ve her türlü görsel programlara çağın insanının hak etmediği gerici sansürler uygulanmamalıdır. Dinci yayınlara gereğinden fazla müsamaha gösterilmemelidir. 

Öte yandan:

Uygar insan, evrimci ve devrimci kimsedir. Yaşam felsefesinin kaynağı özgürlüktür. Ancak, gerici akımlara karşı dikkatli olmak gerekir. 

İşin doğrusu şudur:

İnsan, çok değerli ve şerefli bir varlıktır. Bir sınav dünyasındadır. Başına buyrukluk hiç kimsenin hakkı olamaz. Toplumsal hayatın huzurlu ve barışçıl bir iklimde devam edebilmesi, insanın yaratılışına uyumlu bir hayatı tercih etmesi ile doğrudan ilişkilidir.

Ortaokul öğrencisi iken, bir hocamızın söylediği şu söz, benim için daima hayatımın rehberi olmuştur: 

"Aşırı özgürlük, insanı eşek yapar. "

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —