Bugün, 12 Mayıs 2025 Pazartesi

Muzaffer GÜNAY


SIĞINMACI OLMAK

SIĞINMACI OLMAK


Bazı yerel medya organları  kentimize gelen Suriyeli sığınmacılar hakkında hiç de hoş olmayan ifadelere yer vermekte.

Böylesi haberlerin evvela duygusal olduğunu söylemeye gerek yok. Önü-ardı düşünülmeden yapılan bu haberlerin hiç kimseye zerre kadar bir faydası olmaz, olmayacak da...

Kent merkezinde kaç  Suriyeli var bilmiyorum. Doğru bilgiyi ilgili resmi kurumlar açıklasa da öğrensek. Diyelim ki 200 kişi. Yurdundan, yuvasından koparak binlerce km uzaklara, taa Karadeniz kıyılarına kadar gelmek zorunda kalan bu savaş mağdurları hakkında hüküm vermek yerine, empati yapmalı önce. Yani  kendimizi onların yerine koymalıyız. Kim ister, ana vatanını bırakıp  dilini bile bilmediği yabancı diyarlara göç etmeyi? Turistik seyahat yapmaya gelmediler her halde buralara?

Bu mağdur ve mazlum bir, iki yüz kişilik mülteciyi Ordu’dan göndersek (mesela) arşa mı çıkacağız? Gelirlerimiz mi artacak? Meğer ki, daha fazla olmuş olsa bile... Duygusal bakılmamalı bu meseleye. Vahim bir insanlık dramı aslında mülteci olmak. 

Allah korsun tam tersi olsaydı ya bir de? Biz Suriyelere göç etmek zorunda kalsaydık? Ve Suriyeliler bize kötü davransaydı? Kabul edebilir miydik?

Hz. Peygamber, Medine’ye göç ettiğinde, Medine halkı bağrına basmıştı Mekkeli  Müslümanları… Tarlalarını, yiyeceklerini… evlerini bile paylaşmışlardı.

Sonra biz Türkler... Tarihe bakınız lütfen... Mazlumları ve mağdurları hep himaye etmişiz ve etmekteyiz de..

İnancımız ve töremiz gereği zalimin karşısında, mazlumun yanında olan bir milletiz. Dün de,bu gün de aynı insaniliği sergilemekteyiz.

Suriyeli üç,beş mazlum ve savaş mağduru hakkında  kötü konuşmak ve yanlış muamelede bulunmak, kimseye bir şey kazandırmaz. Bu kenti kimlerin sömürdüğünü hala anlamayanlar varsa,bilemem. Biraz kendilerini sorgulamaları daha doğru olur.

Bir yandan Arap turistler gelsin diye dört gözle bekleyeceksin, öbür yandan Suriyeli mülteci Araplar hakkında olumsuz düşüneceksin. Olmaz...

Yunanlı da olsa, Rus da olsa, Latin Amerikalı da olsa, insani davranmak lazımdır.İnsandır çünkü neticede.

Bu birkaç Suriyeli sokaklarda dileniyorsa, buna bir çare bulunmalı. B.Şehir, Müftülük, Valilik, STK’lar… El ele vermeli. Gün böyle bir gün...

İnanalar için biliyoruz ki dünya bir sınav yeridir. Herkes yapıp ettiğini karşılığını mutlaka görecektir. Böyle iman ederiz. Mülteciler de bir çeşit imtihan vesilesidir. Bu fırsat kaçırılmamalıdır.

Üç, beş kuruş yahut daha fazlasını vermek, mağdurların değil, bizim şerefimizi arttırır, Allah nezdinde ise makbul kul oluruz.