Bugün, 30 Haziran 2025 Pazartesi

Mehmet Ali AYDIN


SİZİN OLMAYACAK ŞEYE SAHİP ÇIKMAYIN

SİZİN OLMAYACAK ŞEYE SAHİP ÇIKMAYIN


Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadislerinde şöyle buyuruyorlar:

"Kim bu dünyayı ahirete tercih ederse üç belaya uğrar; Asla hafiflemeyen bir sıkıntı, asla zenginliğe dönüşmeyen bir fakirlik ve asla doyumu olmayan bir açlık."

Yüce Kitabımız Kur'an'ı Kerim'de de şöyle buyurulmaktadır:

"İşte bunlar, ahireti dünya hayatına satmış kişilerdir. Onun için, bunlardan azap hafifletilmez, kendilerine hiçbir yardımda edilmez." (Bakara Suresi 86. Ayet)

"Fakat siz, dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Halbuki ahiret, daha hayırlı ve daha süreklidir." (A'la Suresi 17. Ayet)

İşte size can alıcı bir soru:

Dünya hayatını kazanmak için harcadığınız zaman ve emekle ahiret hayatını kazanmak için harcadığınız emek ve gayreti karşılaştırın, acaba hangisine daha çok zaman ve emek harcıyorsunuz?

Halbuki, dünya hayatının ne kadar olduğunu, olabileceğini üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyoruz. En fazla yaşayan günümüzde yüz yaşını geçmiyor. Ya ahiret hayatı? Ne kadar olduğunu bilen var mı? Gerçek hayatta ahiret hayatı olduğuna göre gerçek hayata hazır mıyız?

Peygamberimiz (SAV) dünya hayatı için "bir ağacın gölgesinde küçük bir istirahattir" buyuruyor. Küçük bir istirahat kadar değeri olan dünya hayatını bu kadar sahiplenmenin gerekçesi ne olabilir ki?

Basit bir dünya hayatı için gerçek hayatı ıskalamak hangi akıl karıdır? 

Göktürk yazıtlarında Bumin Kağan Türk Milletine seslenirken." Ey Türk titre ve kendine dön" diyor. 

Acaba hangimizin aklına geliyor ki; "Ey Müslüman! Bu dünya seni aldatmasın gerçek hayat ahiret hayatıdır. Titre ve kendine gel, öbür dünyanı zayi etme. Dünya zevklerini terk et ki ahiretteki güzelliklere varabilesin.