Değerli Okurlar, uzun süredir yazı yazmıyorum. Daha doğrusu aynı konuları yazmaktan ve gerek yazılı gerekse sözlü sohbetlerimde insanları uyarmaya çalışmaktan da sıkıldım. Bazıları bana ezoterik işlere kafayı taktığımı söylüyordu. Halbu ki 2009 yılında ki bir sohbetimde bu konuştuklarımı not edin zamanı gelince eğer hayatta olursak tek tek hatırlatacağım. Demiştim. Neler söylemişim. 1. Güç doğuya kayıyor. Gelecekte süper güçler arasında Çin ve Hindistan’ı göreceğiz. ABD mevcut güç dengesinde bugünlerden çok gerilere düşecek hatta parçalanacaktır. 2. AB diye bir yapı kalmayacaktır. İngiltere, Almanya ve Fransa tarihteki gibi her halukarda varlıklarını sürdürseler de Dünya’ya yön veren ülkeler olarak varlıklarını sürdüremezler. 3. Türkiye geleceğin süper güçlerinden biridir. Tarihte geçmişin süper güçleri Asya’daydı yine Asya’ya kayacaktır. Bizler Asya’da binlerce yıl önce 100 bin, 200 bin kişilik Ordularla savaşlar yaparken Batı’nın esamesi yoktu. O tarihlerde Dünya’nın yeni bir döngüye girdiğini hissetmiştim.
2020 yılında ki bir yazımda gelecekte konuşacağımız konuların anahtar kelimelerini veriyorum. “ Yeni virüsler, mutasyonlar, iklim değişiklikleri, Enerji ve Gıda krizleri, savaşlar” demiştim. Efendim neymiş “X” isimli yeni bir salgın geliyormuş. Korona’dan 20 kat daha öldürücüymüş. Davos denilen şehirde toplandılar ve bu konuyu konuştular. Kimse de nereden biliyorsunuz? diye sormadı. Efendim önlem alınmalıymış. Küresel ekonominin baş aktörleri önlem almayı konuştular. Kendi ürettikleri ve kendilerinin projesi için alenen ve açıkça uyardılar. Lafın iyisi deliye anlatılır derler bizim memlekette. Daha ne anlatacaklar geliyorlar. Farz edin ki ben şöyle bir şeyler anlattım” ABD başkanlık seçimlerine kadar Dünya savaşının çıkma ihtimali çok yüksek. NATO’ya güvenmiyorum. ABD Ortadoğuya 9 trilyon dolar harcadı. Yüzbinlerce insan öldü. Seçilirsem Merkez Bankasının dijital para sistemine geçişine asla izin vermeyeceğim. Çünkü dijital para sistemi üzerinden sizi kontrol etmek istiyorlar.” Bunu tabiî ki ben ya da, komplo teorisyenleri , stratejistler, ezoteristler değil Dostum Donald var ya hani TRUMP dediğimiz adam söylüyor. Biz söylersek ezoterist oluyoruz. Çip Takmaya hayvanlardan başladılar, sıra insanlara gelecek dedik. Elon Mask açıkladı. İlk Çipi bir hastaya takmış. Derimizin içine çip takacaklar diyorum. Mecburen takmak zorunda kalacağız. O hastalıktan kurtulmak isteyenlere bunu mecbur koşul olarak sunacaklar. İster taktır ister taktırma. Kontrolun daha ağırı geliyor.
F-16 Viper ve diğerlerini aldık mı? F 35’leri de aldık. Hatta bazen fotoğraflarını da yayınlıyorlar yetmedi, ara sıra ambar parası da istiyorlar. Muhtemelen o şekilde yine alırız. Unutulmamalıdır ki bu ülkenin kaynaklarının üzerine çökenler de, kaçırdıkları o kaynakları yine bildiğiniz o Küresel Müesses Nizamı kuranların İsviçre’deki bankalarında saklıyorlar. Anlayacağınız işler zor. Ben yine de 17.03.2022 tarihinde yayınlanan yazım da şöyle yazmışım,
“Yönümüzü mecburen Batı'ya döneceğiz ya da döndürüleceğiz. Rusya ile bir savaşı öngörmüyorum. Ancak Ukrayna'da herkesin ağzında Bayraktar’ın sakız olması, geçmişte düşürülen uçağın, öldürülen büyükelçinin, 34 Askerimizin şehit edilişinden sonra Suriye'de verdirilen kayıplar ile ilgili Ruslarla henüz mahsuplaşmadık. Rusların bir yerlerinde bunların yazdığından hiç şüphem yok. Ne zaman olacağını kestirememekle birlikte zafiyetimiz halinde defterler açılacaktır. Yönünü Batıya dönse de, Türkiye, ne olursa olsun Ordu'sunu güçlü tutmaya, savunma sanayisini geliştirmeye ve bu alanda proaktif olmaya mutlaka devam etmek zorundadır. Bu iç siyasete malzeme olacak ve tartışmaya açılacak konu değildir. Netice de iktidar değişse dahi gelecek olanlarda Türk çocuklarıdır. Asla unutulmamalıdır. “
Değerli okurlar aynı konuları yazmaktan ve konuşmaktan sıkıldım. Günlük siyaset konuşmaktan kaçtığım gibi günlük meseleleri siyaseti, ağır ekonomik koşulları yazmak konuşmak bana zul geliyor. Sosyal Medya paylaşımlarında gördüğüm vatandaşlarımızın cehaletleri karşısında ne yazayım. Televizyon programlarını, Gazete başlıklarında ki, sayfalarında ki o zavallılığı ve sığlığa mahkum kalışlarını gördükçe Doktor hastası için ne yerse yesin demiş derler ya Türkiye ve Dünya için, İnsanlık için durum tam da budur. Şimdilik hoşça kalın ancak ben hiç hoş değilim, Köyümü özledim…