Bugün, 16 Temmuz 2025 Çarşamba

Mustafa KÖKSAL


SONER YA!


 

         Ordu ilinde bakıyorsun eğer birine yakın değilsen, senin okuma, spor, çalışma, mutlu olma hakkın yok.

Birilerine yakın değilsen, tanınan yüz değilsen, birilerinin kolunda değilsen, yürekten sıcacık bir destek verdiğinde ucu, vermediğinde bucu oluyorsun ya, bunu diyenlere bak, sırtına semer koy durmaz, o kadar yamuk yüzler, sıradan beyinler.

Soner kardeşim yazmak önemli değil. Onu yazarızda, yazdığın iş köşe yazsısı, yazılan adrese bak yamuk yumuk, bundan ne olur Orduya faydalı bir yol arkadaşı mı dersen istisnalar hariç affedersin köşe lambası olmaz, aydınlatacak diyerek sarılacağın.

Eğitime bak, sanki Levent Kırca akademisi, spora bak para harcanan müsrif hane, siyasete bak paran varsa yap yoksa çık git Kapımdan hanesi, adamlığa bak kravat iğnesi olmayacak yüzler..

Kardeşim Ordu da o kadar çok ağlayan kalp var ki, o kadar yüreği yanan anne, işkence ören kadın, yoksul baba, utancından saklanan çocuk, ağlayan genç var ki bizler mutluluk oyunu oynayan birkaç yüz yandaşın etrafında kalem sallıyoruz.

Hizmet noktamızdaki hedefteki kalp; “Veysel Karani mi-Yunus Emre mi-Mevlana mı, Şems mi- Gavs hazretleri mi? Kim ki bu boş, siyasetin içinde ki kuru boş raflarda hayatımızın gelecek planlamasını arayacak hamleler yapalım.

İnsanların maaşına bak, öğretmenin, emeklinin, kadının yaşamına yetecek olan maddi imkanına bak birde onlara bak…

Bir sürü ensesi kalına, gurursuza, kravatı ters adama yalakalık yapacağız diye içtiğimiz kızılcık şerbetine bak…

Soner değer mi sence, iste yaz ister yazma.

Bu gidiş insanı 

            bıktırır valla.