Taner ÇELENK

Tarih: 11.07.2023 09:14

SORUN AHLAK SORUNU, KİRLİ OYUNLAR, AKLI OLAN KÖYÜNDE KALSIN!

Facebook Twitter Linked-in

 

Pandemi ve ardından gelen Ukrayna-Rusya savaşı ile dünya üzerinde ortaya çıkan ekonomik anlamda sıkıntılar maalesef devam etmektedir.

Bu sorunların ana kaynağı her ne kadar tedarik zincirleri, hammadde sıkıntısı, taleplere yetişememe vb. gösterilse de bence hiçbiri değil.

Sorun tamamen ahlaki!

Evet, memleketimizde ve tüm dünyada ahlak problemi var.

Kimse dünya düzelsin, memleket düzelsin diye uğraşmıyor.

Biz ceplerimizi dolduralım da memleket batmış, insanlar bitmiş kimsenin umurunda değil.

Milletin yıllarca çalışıp, didinip biriktirdiği alın terini hortumlamak, cebinden çekip almak için her türlü alavere, dalavere mevcut.

Galeriler araba alır depolar, piyasada araba yok algısı yapar ikinci el olarak sıfır kilometre arabaları (teneke parçalarını) uçuk fiyatlara satar, onlarca evi (beton yığını) olup kiraya vermediği gibi satmayanlar, vatandaşı daha fazla nasıl sömürürüm diye bekletenler, asgari ücrete zam geliyor diye yapılacak zam öncesi stok yapanlar, hadi asgari ücreti anladık memur ve emekli maaş zammında bile zam yapanlar, devleti verdiği sıfır faizli destek kredilerini dövize çevirip bekletenler…

Neresinden bakalım da kime hak verelim.

Şunu net olarak bilelim, bizim insanımız, esnafımız, vatandaşımız elinde imkânı olan herkes fırsat kollar olmuş.

10 doları olup doların artmasına sevinen insanlar gördük.

Herkes cebindeki üç liranın zahmetsizce beş lira olması için uğraşır olmuş.

Neticesinde memleket batmış, bitmiş önemli değil.

Maalesef ülkemizin içinde bulunduğu durum ahlak problemi.

Peki, ne yapacağız?

Cevap çok basit, vatandaş fırsatçı ise devlet kurumları da fırsat vermeyecek.

Esnaf düzelmiyorsa, devlet düzeltecek.

Çok acımasız kanunlar çıkaracak ve kimsenin gözünün yaşına bakmadan uygulayacak.

Ama çıkardığı kanunla, sıfır faizle devletten aldığı üç kuruş destekleme kredisini dolara yatıranın canına okurken milyon dolarlar götüreni korumayacak.

Cezalarda suçun oranına göre yaptırımın da artması sağlanabilir.

Tabiri caizse simit çalanla, bankaları dolandırıp hortumlayanlar aynı cezayı almamalı..

Ekonomik krizle ilgili en etkin mücadeleyi verecek ve bu işi düzeltecek bakanlık Ekonomi Bakanlığıdır.

Etkin bir mücadele ve getirilecek kanun teklifleri ile her şeyin yerli yerine oturacağı kanaatindeyim.

Şu dönemde bakanlığın hiçbir denetim elemanı yerinde oturmaması gerekir.

Oturuyorsa yanlıştır.

Ülkemizde özetle durum böyleyken dünyada durum çok daha vahim, oyunlar çok daha büyük ve kirli maalesef.

Dünyada, bin bir türlü dönme dolaplar, fırıldaklar var ki buna herkesin aklı fikri yetmez oldu.

Bize gösterilen, ya da anlatılan hiçbir şey aslında ne gösterildiği gibi, ne anlatıldığı gibidir.

Öyle planlar kurarlar ki, seni yok etme planında seni başrole yerleştirirler de senin bundan haberin olmaz.

Bir kesim sadist, psikopat, insanlığını kaybetmiş, adına para denilen tırlar dolusu kâğıt parçaları olan ve bu kâğıt parçalarından aldıkları güçle Tanrıcılık oynayan manyakların “Yeni Dünya Düzeni” dedikleri insanlığın nüfusunu en az 10 kat azaltarak robotların insanların işlerini gördüğü bir dünya hayali kurmaları.

Sadece bir örnekle bu adamları tanımaya çalışalım:

Önce büyükbaş hayvanların pisliği atmosfere çok zarar verdiğinden bahsederler. (sözde çevreciler)

Ardından bununla ilgili sürekli medyalarında haberler yaptırır, üniversitelerinde bilim adamlarına makaleler yazdırırlar. (Gezegenimizin hayvan dışkısı sorunu, Çevremiz tehlikede, İneklerin çıkardığı gazlar dünyanın en büyük sorunlarından biri, sığırlar çevre için taşıtlardan daha zararlı, ineklerin gazları çevreye zarar veriyor ancak çaresi bulundu!!!

Çare ne?

Yapay et !!!

Devamında ki çalışmalarından bahsedeyim.

Yapay et doğal etten daha sağlıklı, daha hijyenik, daha besleyici… Haberleri yapılır.

İlk etapta pahalı olan ancak zenginlerin yiyebildiği yapay et için cezbeden bir besin algısı oluşturulur.

Devamında yapay et yaygınlaştıkça herkesin erişebileceği bir standarda yaklaşır. 

Herkes alır, herkes yer. (hastalıklar, ölümler artar)

Netice: Hayvancılık büyük bir yara almış, bitme noktasına gelmiştir.

Daha sonra yapay et ucuz, doğal et az olduğundan pahalı ve doğal olarak zengin gıdası olmuştur da;

Olan olmuş İnsanlar şehirlere akın etmiş, şehir hayatına alışılmıştır.

Peki, neden şehirlere toplamaya çalışılıyor bu insanlar:

Bir arada yığınları kontrol etmek, yok etmek daha kolay, daha az maliyetli.

Aklı olan köyünden çıkmasın.

Az kazansın, az yesin ama sağlıklı yesin.

Toprağını eksin, hayvanını beslesin.

Gelecek köylerin, köylünün.

Hayvanların bir ahıra tıkış tıkış tıkılması gibi şehirlere toplayıp hepimizi nefessiz bırakacaklar.

Nefes almak isteyen, nefessiz kalmak istemeyen… Köyünde kalsın, topraklarını satmasın.

Selam ve dua ile kalın sağlıcakla…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —