Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Hüsnü YÜCEL


SÖZ UÇAR YAZI KALIR       

SÖZ UÇAR YAZI KALIR 


Ordu’muzun yetiştirdiği değerli insan Tarkan Deniz’in bu eserini büyük bir keyifle okudum.

Oldum olası yazanın, okuyanın ve de lisan bilen insanların hayranıyımdır. Okumak bir nebze kolaydır. Asıl yazmak maharet ister. Hele hele lisan öğrenmek bunlar içinde en zor olanıdır.

Tarkan Deniz’i “Dün Anılarda Kaldı” kitabım vesilesi ile  internet ortamında tanıdım. Daha sonra Ordu’ya gelince beni ziyaret ettiler ve bana bu kitabını hediye ettiler. Ben de kendi kitabımı takdim ettim. Bu vesile ile çok donanımlı bir arkadaş ile tanıştığımı eserini okuyunca daha iyi anladım. Küresel siyaset ve uluslararası ilişkiler uzmanı, aynı zamanda yazar olan sayın Deniz’in daha önce yayınlanmış eserleri ve makaleleri var. Liderlik, girişimcilik, enerji, çevre, eğitim, motivasyon, sağlık, küresel siyaset, uluslar arası ilişkiler alanlarındaki makalleri ile bir araya getirdiği bu eserin  gelecek nesillere yol göserici olacağına inancım tamdır. Bu eser bir kaynak eserdir. Önemli bir birikimin eseridir. Bu tür eserleri yazmak o kadar kolay değil. Çok çalışmadan, araştırmadan, dünyayı takip etmeden yukarıda saydığım konular hakkında değil bir eser, tek bir makale bile yazamazsınız.

Avrupa Birliğinden, Türkiye’nin dış ilişkilerine, fındığa, enerji politikalarına kadar her konuda alternatif öneriler sunulmuş. Bir düşünce insanı titizliği ile zaman içinde yazdığı makalelerini derleyip gelecek nesillere kitap olarak  armağan etme sorumluluğunu öne çıkarmıştır. Yazabilmek için dinlemek, hayat etmek, araştırmak, izlemek, düşünmek ve de cesaret gerekir. Cesareti olmayan insanlar arkalarında kendi toplumlarına bırakacak hiç bir şeyi olmayan zavallı insanlardır.

 Sayın Tarkan’ın en büyük özelliği bir çok sivil toplum örgütlerinde görev alması , devamlı seminerler ve mesleki örgütlerin aktivetelerini ya dinleyici , ya da konuşmacı olarak takip etmesidir. Bütün bunlar büyük bir özveri ister. Neticede kazanılan her bilgi insana büyük bir özgüven kazandırır. Kendine özgüveni olmayan insanlar hiç bir şey üretemez. Vizyon sahibi olamaz. Kıyıda köşede” Hımbıl İnsan” olarak hayatını asalak bir şekilde devam ettirmeye mahkumdur.

Bize düşen görev bu tür vizyon sahibi insanlara sahip çıkmaktır. Değerler kolay kazanılmıyor. Değeri hak edenlere yeterli değeri vermeli ve onların birikiminden toplum olarak istifade etmeliyiz.