Sayın Bodur, bu sevgin saygın zaten ortada, insanlığını tartışmaksa bize zarar verir de, futbol ve de o camiaya hizmetin gururu, onuru ise, kimselerin senden alamayacağı değerler toplamıdır.
Bu camiada futbol ve de kulüp adına var olan o engin görüşünle ve de bilgili, ahlaklı özgüveni olan, terbiyeli, letafetli tebessüm eden biri olarak sen, birde sana yakışan transferi ve de oyuncu kalitesi çok iyi olan sporcu grubu olmalı bu ilde, idmanı haricinde, boş zamanında gezen, eğlenen ve de en önemlisi bol bol kitap okuyan.
Spor onlar için ne ifade etmeli, bugünü mü yarını mı yada ilerdeki huzurlu geçireceği hayatı mı?
Mutluluk mu, huzur mu?
Bu devir sıradan sporcuların olabildiğince en güzel zamanları, duygudan uzak, bilgisiz, hazırcı spor kuşağı devri yaşıyoruz maalesef öyle grup bir sporcuların adı Orduspor olan mekana asla kötü oyuncu grupları ise hiç yakışmaz sayın başkan.
Bir umut olsa, işini antrenman ve sahada iyi yapsa oluru olurda, bu sahadaki ıkınmalara, sıkınmalara, yeteneksizliklere vede sahadaki o oyunlara insanlar gülüyorlar, haklılar. Çünkü sen kimse gelmez iken insanların ricası ile burada deme yürekliliğinde olmuşsun, yanında kim ne idareci o benim ilgi alanımda olmaz, kimi istersen olur.
Sporcu denilen oyuncu grubunda Muğla maçı da bize gösterdi ki, onları sahada olsun dışarıda olsun birbirine bağlayan o yürek bağı azda olsa kopmuş. Herkes yarınları onların yok gibi sahada 90 dakika sadece bugününü yaşıyor.
Kendisinin, ailesinin, çocuklarının geleceğini düşünebilse o da yok. Antrenman var, teknik adam var, çalışılan işler var, formalar, planlar var, bunlardan alacağını al, oda yok.
Hazır yerdeler geldikleri gibi, üzerine gram katkı yok, buradayız, 52 Orduspor’dayız diye acaba o kıymeti bilmiyorlar mı, gözden çabuk geçip gidiyorlar tek tek tanınmıyorlar,.
Gerçek spor insanları ile bir iki saat sahada yolculuk önemli başkanım , bunu en iyi sen biliyorsun, sayın Köksal biliyor, ömrünüzü bu işe verdiniz, aslında önemli olan doğru çalışmak, bol bol o futbolculuğunun sahadaki kitabını raconunu okumak, hele hele yürekli olup elindeki o kendi özünü gençliğini oynatabilmek, bunu yürekli hocalar ile o gençliği anlamak ile, başlarındaki teknik adamları, onların geçtiği yoldan geçmiş ise yapar, genci futbolcuyu iyi anlamak lazım.
Teknik adam işin mutfağında olan alt yapılarda pişerek gelince baklava börek olur.
Bu oyuncular nasıl bir ortamdan nasıl bir yaşantıdan gelmiş insanlar, şimdi yapıyorlar, nasıl bu hayata bakıp nasıl yaşıyorlar..
Bence teknik adamın mutluluğu, yıldızlarını sahalarda görünce olur.
Sporun balçıkla sıvanmaya çalışıldığı, kirliliğin hakim olduğu yerdeyiz de sayın başkanım, nice yıldızlar ile dün gülen yüzün bugün bu oyuncular ile gülmüyor bizlerde her maç maalesef gülemiyoruz.
Üzüntümüz bu ilde, bu takımın bu kadrolar ile size vereceği kısıtlı oyuna, geleceğe.
Çünkü siz bu ilin sporuna maddi manevi çok şey verdiniz.. Bizde sayende 40 yıl bu Orduspor camiasında çok şey yaşadık…
Bunu beğenin derseniz işte o size yakışan cümle olmaz. 52 Orduspor iyi olmalı, lokomatif olmalı ki, gençliğin gözü o formaya koşmakta olsun…
Saygılar.