Karadeniz yaylaları, yaygındır bu bölgede,
Çok yerin yaylasını bırakırlar gölgede,
Bir çoğunu bilirim ismi yoktur belgede,
Tarihten izler taşır, şu Perşembe Yaylası.
Türk Milleti bölgeye ilk defa burdan girdi,
Yurt-yuva kurmak için altı bin şehit verdi,
Danişment Gazi, Emir Kümbet çadırı gerdi,
Onlardan izler taşır, şu Perşembe Yaylası.
Trabzon Rum Devleti yetmiş bin askeriyle,
Onlara karşı koydu tam on bin neferiyle,
Buraları yurt yaptı muhteşem seferiyle,
Geçmişe köprü kurar, şu Perşembe Yaylası.
Benim de yaylam olur, dedemi orda buldum,
Yıllar sonra görünce inanın bir hoş oldum,
Çocukken geçen yaza yeniden sofra kurdum,
Yıllara meydan okur, şu Perşembe Yaylası.
Dokuz yüz on beş yıldır festivaller kurulur,
Uzaktan gelen dostlar kardeşliğe vurulur,
Bir tarih vardır burda ata-ecdat sorulur,
Yollara soru sorar, şu Perşembe Yaylası.
Menderes kıvrım kıvrım, eşi yoktur dünyada,
Çokları hayal eder ancak görür rüyada,
Dağların zirvesinde dümdüz yeşil bir ada,
Ordu’nun gururudur, şu Perşembe Yaylası.
Şöyle bakarsın suya, bilmezsin nere gider,
Yatağında kıvrılır, gönülleri hoş eder,
Böyle güzel doğayı, Rabbim bize bahşeder,
Hayaller beldesidir, şu Perşembe Yaylası.
Üç kardeş, üç komutan; hepsi de yaman adam,
Emir Kümbet burada, Emir Yakup Korgan’da,
Melik Gazi komutan, o da Tokat Niksar’da,
Bir savaş meydanıdır, şu Perşembe Yaylası.
Meşhur bir yeri vardır, Çiseli Şelalesi,
Bölgeye burdan girdi, Türklerin sülâlesi,
Zümrüt gibi bir çimen, hep ova havalesi,
Bir dostluk kervanıdır, şu Perşembe Yaylası.
Temmuz ayı gelince festivaller yapılır,
Bütün baş pehlivanlar hep birlikte katılır,
Dokuz yüz on beş yıldır madalyalar takılır,
Güreşte er meydanı şu Perşembe Yaylası.
Rakımı bin beş yüzdür, yaylaların en hası,
İstesen de sayılmaz dostum çoktur obası,
Bağ, bahçe, hayvancılık; tertemizdir havası,
Cennetten koku taşır, şu Perşembe Yaylası.
Bazen duman bastırır, göz gözü görmez olur,
O güzellik zerafet sanki birden kaybolur,
O anda güneş çıkar, canlar cananı bulur,
Dört mevsimi yaşatır, şu Perşembe Yaylası.