Bugün, 19 Mart 2024 Salı

Levent AKTAŞ


ŞÜKRETMEYİ DİLİMİZDEN BIRAKMAYALIM!

ŞÜKRETMEYİ DİLİMİZDEN BIRAKMAYALIM!


15 yıllık evliliğinin en güzel yıllarını yaşıyordu belki de. Belki de dışarıdan biz öyle sanmıştık. Evi, arabası, O’nu çok seven bir eşi, parası, gücü her şeyi vardı. Bir tek eksikleri çocuklarının olmayışı idi. Her zaman pozitif davranır, yüzü hep gülerdi. Çocuklara olan sevgisi bambaşkaydı. Kimin çocuğu olursa olsun, kendi çocuğuymuş gibi sahiplenir, onların bir dediğini iki etmezdi. Bazı fedakarlıklarının bedelini çok ağır ödemiş olsa da, çocuklara olan ilgisi hiç azalmazdı. Çocukları ana ve babalarının yaptıklarıyla hiç yadırgamazdı.

Eşiyle her konuda anlaşan, ancak çocuk konusunda bir türlü ikna edemediği inatçı mı inatçı bir eşi vardı. Adam Nuh der de, Peygamber demezdi. Hayali hep daha çok para kazanmak, adını, şanını hep başkalarına göstermek isteyen biriydi.

Kadın yıllar yılı bir çocuk hayali ile yaşamış, ancak adam hiç oralı dahi olmamıştı. Kadın, çocuklara olan özlemini her gece yatağa yattığında hıçkırıklara boğulduğunda bastırabiliyordu. Artık yatakları bile ayırmışlardı.

Kim, kime bu kadar zulüm yapabilirdi ki? Her kadının hakkı olduğu gibi, O’nun da hakkı değil miydi anne olmak! Kadın her gününün aynı geçmesinden iyice sıkılmaya başlamıştı. Ne gidecek yeri, ne de hayatına devam edebilecek gücü kalmamıştı artık. Ağlaması, sızlanması bile fayda etmiyordu eşinin gözünde. Artık gülüp attığı kahkahalar adeta sessizliğe gömülmüştü. Ne eskisi gibi gülebiliyor, ne de hayattan bir tad alıyordu.

Bir arkadaşım bunları anlatırken, inanın ki gözlerim doldu.

Evet, arkadaşlar…

Bir insanın yüzüne bakarak, çok mutlu olduğunu sanmayın. İçinde fırtınalar kopan birinin, yüzü gülmüş olsa da bir yerlerinde hep bir eksikliğinin olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Hiç kimse dört dörtlük değil bu hayatta. Kimimiz evladımızla, kimimiz hastalıkla, kimimiz para ve mal mülkle sınanırken, kimimiz de böyle acıları içimize gömebiliyoruz. Allah hiç kimseyi sevdikleri ile imtihan etmesin. Hiç kimseyi taşıyamayacağı yüklerle karşı karşıya getirmesin.  Elinizde olanla yetinmeyi bilin. Her zaman bugünkü halinize şükredin.

Olmayan çocuğuna üzülen bu kadının içinden geçenleri kim bilebilir ki! Yaşamadığınız duygular için, bir başkasını asla kınamayın. Allah’tan geldik, yine O’na döneceğiz. Bunda da vardır bir hayır deyip, dua etmekten başka elimizden ne gelir ki?