Bugün, 14 Mart 2025 Cuma

Olgun YÜKSEL


SURİYE, ÇÖZÜLDÜ MÜ?

SURİYE, ÇÖZÜLDÜ MÜ?


 

Değerli okurlar, Suriye’de Esad rejiminin tamamen devre dışı kalması sonrasında Türkiye’deki heyecan dalgasını hepimiz biliyoruz. Bu hareket başarılı olursa sığınmacı sorununun ortadan kalkacağı beklentisi içine girilmişti. O günden bu güne Şam’da bulunan Kasion isminde ki tepede çekilen kahve seremonisi  dışında  beklenen olmadı. 

Neler oluyor?

1.  İktidarı elinde bulunduran İran destekli Nusayri mezheplilerin mevcut durumu kabullenmelerini beklemek mümkün değildi. Nitekim bulundukları bölgelerde mevcut yönetime karşı İsyan hareketine başladılar.

2.  El Nusra isimli örgütün önce ne olduğunu hatırlamak gerekir. Türkçe çevirisi ile Şam Halkına Destek Cephesi anlamına gelen EL Nusra; Lideri ise günümüz Suriye devletinin başkanı El ŞARA. 23 Ocak 2012'de İnternet'te yayınlanan bir videoyla kurulduğu duyurulmuş. Nisan 2013'te el-Kaide'ye bağlılığını açıklamış ve 28 Temmuz 2016 tarihinde el-Kaide'den ayrıldığını bildirerek yeni isimlerinin Şam Fethi Cephesi olarak değiştirdiğini açıklamış ve kısaca HTŞ olmuş. Türkiye dahil bayağı bir ülke terör örgütü olarak tanımışız. Esad rejiminin çöküşüne müteakip terör örgütü listesinden çıkardık ve Ülkemiz de ağırladık. Politika da böyle şeyler olur. Vaktiyle Cezayir halkı, Fransızlara karşı ayaklandığında onları da terörist olarak kabul etmiş ülkeyiz. Ancak geçmişi terör eylemleriyle dolu bir güçten gerçek bir asker gibi davranmaları beklenir mi?  Yetmedi bu milis güçlerine bir de isyan bastırma görevi verirseniz ne olur? Katliam olur. 

3.   Suriye’de öğrendiğimize göre Esad artıklarına karşı yapılan isyanı bastırma operasyonunda binler ile ifade edilen siviller de dahil insanların katledildiğini öğrendik.

4.   Suriye’de ki mevcut yönetime Türkiye olarak desteğimiz tamdır. Ancak hayaller farklı, gerçekler ise farklı tezahür ediyor.

5.   Suriye’de bizi en fazla endişelendiren örgüt ise PKK uzantısı YPG olarak bildiğimiz, ancak son günlerde bizim Tv’ler de SDG olarak isimlendirilen güçler (ki bunlara karşı Üç harekat gerçekleştirdik.) Suriye’nin yeni yönetimi ile anlaştı. Bu güçler Suriye Ordusu’na yani Esad Rejimini deviren HTŞ’ye entegre olacakmış. Anlaşmanın diğer sekiz maddesini tek tek yorumlamayacağım.

Olurmu?

Değerli okurlar şimdi yazacaklarım, benim kendime ait görüşümdür.  Direkt en son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim. OLMAZ. Devam edeyim. Tüm kontrollerin ABD’de olduğu görülen, elbette Türkiye’nin operasyonlarını engellemeye yönelik ve Türkiye tehdidi etkisiyle yapılan bu anlaşma ile bizim terör örgütü olarak tanıdığımız YPG yani SDG artık yasal statüye bürünmüş hatta bir devletin Ordu gücü haline getirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da bu anlaşmanın tanındığı beyanından anlaşılmaktadır. 80 bin kişilik tam donanımlı ve askeri eğitimli bir güç, 45 bin kişilik milis gücüne yani güya Suriye Ordusunun çekirdeğini oluşturduğu söylenilen HTŞ’ye entegre olacak??

Tüm Ulusal Haber TV programlarında SDG konusu işleniyor, açıkçası dinlerken yoruluyorum. Bla bla bla bla. Efendiler Suriye’de ABD’nin koyduğu ismi ile SDG’nin  her hangi bir Ordu gücüne entegre olacağını düşünmek gaflettir. Buna kargalar bile güler. Olsa olsa mevcut güçler SDG’ye entegre olabilir. Görülen o dur ki,  Suriye yönetimi bir azınlık olan Nusayri mezheplilerin elinden alınıp SDG’ye teslim edilecektir. Şimdilik yeni adı ile Suriye İslam Cumhuriyeti olan devletin, aslında bir Kürdistan devletine dönüştürüldüğünü değerlendiriyorum. En azından yönetimi onlara bırakılıyor. Aslında Suriye’nin beni ilgilendiren tarafı ülkemizdeki mültecileridir ve Ülkemize karşı ürettiği terör tehdididir.  Tüm bunlar giderilecekse Nusayrisi mi yönetiyor, Arabımı yönetiyor, Kürdümü yönetiyor, kim yönetirse yönetsin. Bize karşı, gerek terör, gerekse İsrail’in Kenan Ülkesi emellerine hizmet eden eylemleri üretmedikleri sürece (bana göre) sorun değil. Mümkün mü? DEĞİL.

Neticeten, dört yıl içinde anayasa hazırlanacağını ilan eden El ŞARA’yı vasat bir Lider olarak görüyorum. Devlet olmaya aceleleri yoktur. En uzun sınırımızı oluşturan Suriye’nin Anayasal bir devlete dönüşememesi bizim için her zaman baş ağrıtan coğrafya olarak varlığını sürdürecektir. Çok yanılmak isterim. Yanıldığıma da çok sevinirim. ABD’nin ve İsrail’in bu coğrafya da ki dizaynının hiçbir zaman hayrımıza olmayacağı kesindir.

 Suriye’de başımız daha çook ağrıyacak olsa da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlü Devlettir. Ordusu, Güçlü Ordudur. Her zaman ki gibi zamanı, vakti geldiğinde gerekeni yapacağına inancım tamdır.

Kalın Sağlıcakla…