Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Abdullah ALTAŞ


SURİYELİ OLMAK...

SURİYELİ OLMAK...


 

Dünyada ve ülkemizde o kadar çok gündem var ki neredeyse hergün onlarca gündem konusu var... Bunlardan biride "ülkemizdeki Suriyeli sığınmacılar, mülteciler..."

Bundan on yıldan fazla, Suriyede malum olduğu üzere yaşanan iç savaş söz konusu. Bu iç savaşın sonucu olarak ortalama üç dört milyon suriyeli Türkiye'yi bir ana, baba, abi, sığınılacak yer olarak kabul etmiş, kadın erkek çoluk çocuk ülkemize sığınmışlardır.

Ülkemiz, İslam'dan aldığı eğitim ve terbiyesinden tarihteki misyonu harmanlaşarak her zamanki gibi  Allah’ın verdiği cesaret ve şecaatle, fedakarlıkla zorda, darda kalan din kardeşlerine evini açmıştır.

Allahu Teala bizim milletimize böyle meziyet lütfunda bulunmuştur. Bu bir eziyet gibi görünür ama hakikatte Allahu Teala’nın milletimize bir lütfudur. Bu, ülkemize eziyet gibi görünen durum hakikatte ülkemiz için bir mükafattır.  Zahmet gibi görünen bu durum hakikatte ülkemiz için rahmettir.

Ülkemiz asırlardan beridir kimleri bağrına basmadı ki? Anadolu, zorda kalan insanlar için bir sığınma yeri bir sıcak yuva oldu. Bu topraklara sadece müslüman değil, gayrimüslimler dahi sığındı.

Allah’a şükür ki milletimiz İslam'ın bu yardımseverlik, fedakarlık duygularını milletimize, milletimizin gönlüne yerleştirdi, bu bize verilen bir lütuftur.

Bizde bunun gereği olarak mazlumun elinden tutuyoruz. Bu aynı zamanda atalarımızdan bize genetik olarak miras olarak kalmış bir özelliktir. Allahu Teala sevap alıp neticesinde kurtulmamız için bize bu fırsatı vermiştir. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz Milletimizin bu yardım severlik özelliği tutuşmaya hazır gönüller için bir motivasyon ve coşkudur.

Şahsen inanıyorum ki eğer zorda durumda olup bize sığınan kuzey korelilerde olsa bu necip milletimiz aynı yardımseverliği gösterirdi.

Bizlere sığınan Suriyelilerin içinde mutlaka art niyetli, tembel, ülkesini değil de kendi canını düşünenler, cahiller, eğitim görmemiş, şahsiyetsizler vardır. Onlarla hukukun içinde kalarak mücadele edilerek sınır dışı yapılabilir. Diğerleri de zaman içinde  ülkeleri selamet bulduğunda peyderpey ülkelerine gönderilebilirler.

Maalesef ülkemizde, kendiside zamanında buralara sığınmacı olarak gelmiş, düşüncesiz, kendisini Anadolu  halkından daha fazla yetkili gören, manevi terbiyeden yoksun, manevi terbiyeyi özümsememiş, şefkat ve merhamet duygularından yoksun böyle duyguların  yanından  bile geçmemiş barbar ve maganda tipler mevcut. Bu tipler nere deyse zavallı insanlara yolda gördüğü zaman şamar atacak bir cahillikte...

Ben genede onlara insan diyorum.  Sanki elindeki oyuncağını başka çocukla paylaşmak istemeyen  kıskanç bir çocuk gibi... Suriyeliye sen evine git diyor! Kaldı ki Çanakkale savaşında bu ülke için canını veren insanların bir kısmıda Suriyeli idi.

Ülkemiz için şehit olmuş bu insanların hiç mi hatırı yok!

Sen Allah’ın yarattığı yeryüzünde, Allah’ın kullarını mı istemiyorsun? Unutmaki seninde ataların bu ülkede bir zamanlar sığınmacıydı!

Ülkemizde yüzbinleri geçecek şekilde Amerikan, Alman, Rus, İngiliz, Alman Fransız yaşamaktadır.   Onların işyerlerine girip kimlik sorabilir misin? Onları küçümseyebilir misin? Onlara ülkenize gidin! Diyebilir misin?  Yoksa onlar batılı olduğu için hatırlı mı oluyorlar?