Değerli okuyucularım: Bazen, yazılarımda kullandığım "Üst DerinÇete", "Küresel Firavunluk"/ "Küresel Oligarşi" vb. gibi kavramlarla sizleri yorup yormadığımı soruyorum, kendime. Sosyal ve siyasal felsefeye eğilimli ve birazcık mürekkep yalamış biri olarak, dünyada ve Türkiye'de olup bitenler hakkında isabetli teşhislerde bulunma çabasındayım. Bu amaçla, olay ve olgulara adlar vermem, onları kavramlaştırmam gerekiyor.
Beyaz Saray'da, Trump ve Selenski arasında geçen "tartışma"yı çoğunuz izlemişsinizdir, sanırım. Çete (bu merciyi daha isabetli adlandırmak için de başka bir kavram gelmiyor aklıma), tıpkı 11 Eylül kumpasındaki gibi, Trump-Selenski "tartışma"sını da tüm dünyaya yaymak için büyük gayret sarfetti. Bu "sahneleme", bu vıcık vıcık tiyatro neden yapılmak istendi, acaba?
Müsadenizle bu konudaki fikrimi bodoslama/ doğrudan söyleyeceğim: Trump'un kukla olarak hizmet verdiği Üst DerinÇete'nin, Trump'la diğer kuklası Selenski'yi böyle bir tiyatro oynamaya zorlama nedeni; Çete'nin, Avrupa'yı/ dolayısıyla Avrupa'nın "motoru" konumundaki Almanya'yı; 1. ve 2. Paylaşım Savaşları'nda olduğu gibi, bir kere daha Rusya'yla savaşa sokma arzusudur!
Bunu nereden anlıyoruz?
1. Çete, Almanya'da 23 Şubat'ta yapılan genel seçimleri, her türlü kumpası kullanarak has adamı, savaş yanlısı Friedrich Merz'e kazandırtmıştır, çünkü, şimdiye kadarki Başbakan (Kanzler) Sosyal Demokrat Olaf Scholz, Rusya'yı Almanya'ya karşı daha da kışkırtmada kullanılacak bazı gelişmiş füze sistemlerinin Ukrayna'ya verilmesini engellemiştir.
2. Bence, ortaya çıkan büyük resimde görünen şudur: İçinde ABD'nin önemli bir rol oynadığı Çete, Ukrayna-Rusya savaşını şiddetlendirmek ve genişletmek istemektedir.
3. Çete, ABD'yi taktik icabı arka plana çekerek; Avrupa'yı/ Almanya'yı, Ukrayna'nın yanında Rusya'yla kapıştırma peşindedir. Bir Afrika atasözü; "Fillerin savaştığı yerde ot bitmez!" der. Nihaî hedef, iki gücü de EKARTE etmek; yani, onları ekonomik olarak çökertmektir.
4. Bu süreçte, Çete'nin ("Şirketokrasi"nin) büyük firmaları, daha önceki savaşlarda da olduğu gibi, kapışan bütün taraflara savaş sürecinde silah/ ilaç/ inşaat malzemesi vs. satacak; savaş sonrasında da, yerle bir olmuş ülkelere yine silah/ ilaç/ inşaat malzemesi vs. satarak (yani güya "kalkınma yardımı" (!) yaparak) servetine servet katacaktır.
*
Peki, Rusya'daki büyük "oligark"ların lideri W. Putin, 28.02.2025 tarihinde Beyaz Saray'da sahnelenen "kavga"nın bir tiyatro olduğunu bilmiyor mu? Tabii ki biliyor! Belli ki Çete, Putin'e de bu konuda susma (veya gerçeği gizleme) rolünü vermiş.
KÖR NOKTA KÖŞESİ
1. "Oligarkia", Yunanca'da, "azınlık kuralı" anlamına geliyor. "Oligark" ise; Sovyetler Birliği'nin 1990'larda yıkılmasından sonra Rusya ve Ukrayna'da birden mantarlar gibi ortaya çıkan; para kaynaklarının nereden geldiği ve ne kadar olduğu tam bilinmeyen zenginlere verilen addır.
2. Üst DerinÇete dediğim güç, bir anlamda, tüm dünyadaki OLİGARK'ların birleşmesiyle oluşan "hakim güç"tür. Bu "tüm dünya"ya Türkiye de dahil midir? Lafın tamamı "cahil"e söylenir. Makalemi buraya kadar okumuş olanlar, tabii ki "cahil" değillerdir! (Yine de bir ipucu vereyim: Türkiye de, dünyayı ahtapot kolları gibi sarmış olan kapitalist müesses nizamın bir parçasıdır!).