Bugün, 16 Eylül 2024 Pazartesi

Abdullah ALTAŞ


TÜRK DİL BAYRAMI.

TÜRK DİL BAYRAMI.


 

 

Karamanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmadan önce  Kerimüddin Karaman Bey tara fından 1262 yılında kurulup, 1483 yılında sona ermiş bir beyliktir.  Karamanoğulları, Oğuzların "SALUR" koluna mensuptur. 

Kerimüddin Karaman beyin oğlu, Karamanoğlu Mehmet bey, 1277 yılında Türkçe'yi, Türk dilini beylik sınırları içerisinde konuşulması zorunlu dil ilan etmiştir. Bu konuda da bir ferman yayınlamıştır. 

Mehmet Bey :"Şimden geru hiç kimesne, divanda bargahta , mecliste, meydanda ve dahi her yerde, Türk dilinden özge söz söylemeye...." Fermanını yayınlatmıştır. 

Karamanoğlu Mehmet bey 'in bu fermanı hoşa gidildiği, beğenildiği için her yıl kutlanan Türk dil bayramında bu ifadeler hatırlanır, hatırlatılır. 

Şimdi bakalım bu günümüze! 

Transformasyon, enflasyon, sansasyon, depresyon, ajitasyon, provakasyon, meditasyon, kanalizasyon, telekomünikasyon, rehabilitasyon, dekarasyon, fabrikasyon v. s  daha sayalım mı? 

Bu kelimelerin hangisi Türkçe? 

Küçük iken, mahallemizde arkadaşlarla top oynarken, ailemizle evimizde yaşantımızı sürdürürken böyle kelimeler hiç kullanmadık! Kullanmazdık! 

Nereden çıktı bu kelimeler?  Ne derler "Ön teker lek nereye giderse, arka tekerlekte o yöne gidermiş!"  "Keçi nereye çıkarsa oğlakta oraya çıkarmış!" 

Gündelik yaşantımızda büyüğünden küçüğüne, tepeden tırnağa konuştuğumuz, cümlelerimizin arasına soktuğumuz, çok sayıda avrupalı  kelimeleri kullanma amacımız, bak ben neler biliyorum ne kadar bilgili kişiyim, ne kadar çağdaşım!  İmajı vermek, çevremize, topluma bunu belli etmeye çalışmak!.. 

Böyle kelimeleri konuşurken hem haz alırız hem güzel bir diksiyon!  ile söyleriz. 

Böyle bilimsel! kelimeleri duyan vatandaş yığınları şöyle düşünebilir "Bu adam, bizim bilmediğimiz, anlamı çok derin teknik şeyler söylüyor galiba.." 

Halbuki bu çok bilmişlik düşüncesi ile söylenen sözlerin anlamı gündelik hayatta konuştuğumuz birbirimizi anlayacağımız basit şeylerdir.

Mesela, "Konsensüs" kelimesi. "Fikir birliği" demektir.. "Fikir birliği" ifadesini herkes anlar. 

Özellikle bazı zevat bu ve bunun gibi kelimeleri kendini farklı ve üstün göstermek, çoğu insan anlamasın, farkımı fark etsin diye "Konsensüs"  kelimesini kullanır, masum Anadolu çocuğuda bu kelimeyi tıbbi bir terim veya bir makine parçası zannedip bu kelimeyi kullanan için "çok okumuş"  "çok aydın" biri, "bak bizim bilmediğimiz şeyleri biliyor" diye düşünebilir. Bu sadece örneklerden bi

ridir. 

İşte "aydın kişinin!" de aradığı tam olarak budur... 

 

Bu gidişle geride kalan kelimelerimizide değiştirip yirmi yıl sonra elimize sözlük alıp babalarımızın dedelerimizin konuştuğu güncel hayattaki dili anlamak için tercüme etmeye çalışacağız!... 

Her yıl 13 Mayıs 'ta Türkçe dil bayramını kutluyoruz, ama Türkçenin dışında olan bu kelimeleri yaşantımızın içinde her alana sokmaya çalışıyoruz! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! 

Bari, bu kelimelere bir iki tane yardımcı fiil ekleseniz de, yabancı dil öğrenmemiz kolaylaşsaydı! Bu konuda hiç kimse sıkıntı çekmeseydi! 

Yeri geldiğinde, Yunus Emre'nin öz ve duru türkçesinden söz edip o'nu övüyoruz! ama o'nun konuştuğu Türkçe 'yi konuşmuyoruz!   Hadi! okul kitaplarımızı Yunus Emre' nin konuştuğu kelimeler ile hazırlayalım! Var mısınız?  O 'nun konuştuğu kelimelerle konuşalım! Var mısınız? 

Bir de tüm dilleri kapsayan, tüm dillerin üstünde gönül dili var. Gelin onun da bayramını yapalım!

Dil konusunda pek anlaşamadık, belki gönül konu sunda, gönül birliği konusunda anlaşırız!....