Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Abdullah ALTAŞ


TÜRKİYE'Yİ ELLERİNDEN KAÇIRMANIN VERDİĞİ HAYIFLANMA

TÜRKİYE'Yİ ELLERİNDEN KAÇIRMANIN VERDİĞİ HAYIFLANMA


Amerika ve Avrupa Birleşik ittifakı eskiden beri Türkiye'yi her açıdan bölmeye, yıkmaya çalışmaktadır. Türkiye'yi bölme ve yıkmayı her açıdan denemektedir.

Gerek askeri açıdan, gerek siyasi açıdan, gerek ekonomik, gerekse, kültürel açıdan. Türkiye'yi yıkmak, bölmek parçalayıp yutmak, Amerika Birleşik Devletlerinin, Avrupa Birleşik ittifakının vazgeçilmez rüyasıdır.

Türkiye'yi yıkmak... Yıkılmazsa bölmek... Bölünmezse kültürel olarak erozyona uğratmak... Üçünü birada görmeyi çok arzu ederler... Eğer üçünü birarada göremezlerse, üçü birarada olmak şartıyla, üçü tamamlanmak şartıyla! Diğermaddeleri denerler... Amerika ve Avrupa Birleşik ittifakı eğer Allah göstermesin! Türkiye'yi yıkacak olsalar kendilerini cennete girmiş gibi hissederler onları bu dünyada başka hiçbir şey bu kadar mutlu hissettiremez, bu kadar lüks yaşantılarına rağmen...  Bunların genetiği Türkiye üzerine kodlanmıştır... Bunlar askeri açıdan Türkiye'ye zarar veremez bu konuda başarısız olurlarsa, siyasi açıdan Türkiye’yi mağlup etmeye çalışırlar... Eğer siyasi açıdan Türkiye'yi mağlup edemezlerse ekonomik boyuttan, o da olmazsa kültürel açıdan çözülmeyi denerler. Deneme sözü hafif kalır, çalışırlar...

Bunlar Türkiye'ye galip gelemezlerse çıldırırlar, delirirler...  Bunlar Türkiye ile yaptıkları en küçük anlaşmalardan medet umarlar... Türkiye'nin aleyhine neler yapabiliriz diye...

Bunlar, ölmek söz konusu olunca Türkiyi’yi NATO için uygun görürler, ekonomi, para, ticari paylaşım olunca Türkiye'yi uygun görmezler.

Bunlar, Türkiye'nin İstanbul sözleşmesinden ayrılmasından kaygı duyarlar. Allah! Allah! Bunlar taa! Amerikası, Avrupa' sı bizim insanımız için, Ülkemizin, kadını, erkeği, çoluk çocuğu için endişe duyarmış! Demekki bunlar, ülkemizdeki kadınlara ve gençlere, kendi ülkelerindeki şiddet gören kadınlardan ve gençlerden daha fazla değer veriyor! Bunlar kendi ülkelerine sığınmak isteyen mülteci kadınlara, gençlere şiddet uygulayan ülkeler değil mi?  İstanbul sözleşmesinde "mülteciler, mülteci kadın, mülteci çocuk hariç" diye bir madde var mı?

İstanbul sözleşmesinin maddeleri tamamen, ülkemizin aile yapısını bozmak içindir. Kendi aile yapıları zaten bozulmuş, yanlarına bizleri çekmeye çalışıyorlar. Biz, kendi ülkemizin kadınlarının, gençlerinin, çocuklarının hakkını ve hukukunu korumaktan aciz değiliz.

Türkiye dışında bazı batılı ülkeler İstanbul sözleşmesine imza atmamışlardır. Amerika ve Avrupa Birleşik Devletleri bu ülkeler üzerinde hiç durmamaktadırlar. Hiç bu ülkelere sitem etmezler, darılmazlar, gündeme getirmezler. Konu Türkiye olunca sıkıntı duyarlar. Bizim için niçin endişe ederler? Çünkü Türkiye üzerine hesapları var... Onlar bizim iç işlerimizi kontrol edecekler, fakat kendilerini kontrol ettirmeyecekler... Bu planları suya düştü.

Teşbihte hata olmaz. Bu durum şuna benzer. Üç tane kumarbaz arkadaş, dördüncü kişi olarak aralarına, saf bir kişiyi alırlar. Amaçları o saf kişiyi soymaktır. Fakat biraz sonra, o saf olan dördüncü kişi kendisine yapılan hilenin farkına vararak, oyunu terk etmek ister. Diğer kafadar arkadaş üç oyuncu bu duruma çok bozulur. Ellerinden söğüşleyeceği kişiyi kaçırmışlardır.  Ellerinden tamamen kaçırmamak için şunu da derler: şaka yaptık, şaka yaptık, kaçma!

Amerika ve Avrupa Birleşik Devletleri, Türkiye'ye direkt emir veremeyince, istediklerini bu şekilde elde edemeyince, Türkiye ile çeşitli birliktelikler kurmuşlar, anlaşmalar yapmışlar, anlaşmalar gereğince Türkiye’ye istediklerini yaptırmışlardır.

Geçmişte bazı yöneticilerimiz, Avrupa ile birlikte hareket ediyoruz diye bundan kıvanç! duymuş Avrupa ne dediyse evet! demişlerdir. Benzetme yerindeyse, masadaki dördüncü oyuncu,  artık  bu oyuna   gelmemektedir.

Tüm kızgınlık, hayıflanma  bu durumadır.