Biliyor musunuz sizler? dedi ve sessiz kaldı adamlar. Birbirimizi severek üstelikte ayrı ayrı mekanlarda öleceğiz. İnsanı harcamak, sevdayı, aşkı, sevgiyi harcamak çok kolay, kazanmak ise zor, yak yık kalbi kolay da, onu kazanmak, onarmak zor.
Kırdınız, kanlarına girdiniz çocukların, gençlerin, ocu, bucu diye kutup ettiniz, öldürdünüz, toprağa kurban ettiniz. Mutlu musunuz ocular, bucular?
Sizler bu alemde iki kişilere dikkat edin, bir giderken yolda kavşaklara, bir de arkandan seni oyan o yavşaklar.
Yok öyle umudu bitirince rüzgarda savrulmak. Unutma gökyüzü aynı, bunlar altında bir direnişin sesi değil mi?
------------------
YALANI KİTAP EDENE
Bu ilde bakın etrafınıza gençlik, hiç ölmeyecek gibi kibir, gurur içinde insanlar, sanki bu aleme kazık çakmışlar gibi.
Sen neden insanı ayrıştırırsın ki, Alevi olmadan onları, Laz olmadan onları, Sünni olmadan onları, kurt olmadan onları, inançsız olmadan ataisti, nasıl anlayabilirsin de gıybetleri kurşun edersin?
Eğer hayatınızda kredisi sizce bitmiş varsa onların değerini, kredilerini yükseltme artık, gitsinler yollarına bırakta.
Çayın bile derdi oluyor, hep başı dumanlı, ha bu ilde benim kimseye ne para ne gönül borcum var, ben her şeyin bedelini ödedim buraya geldim.
Önemli olan hayatında doğru eşin olması değil de seni iyi kötü her anında bırakmayan olması, bu konuda çok şanslıyım bin şükür.
Bir alemdeyiz ki haklı haksız karıştı, içi terbiye edilmemiş dile kelepçe vursan zor, yalanı kitap eden de sen doğruları anlatamazsın. nokta.
